Examples of using "Ragazza" in a sentence and their turkish translations:
O kızı tanıyor musunuz?
Onlar kızı bulmaya çalıştılar.
Bir kız gibi atıyorsun.
Bu kızdan nefret ediyorum.
Kızı tanıyorum.
O bir kız.
Ben bir kızım.
O güzel bir kız mı?
O güzel bir kız.
Sen bir kız değilsin.
Sen şanslı bir kızsın.
Sen ilginç bir kızsın.
Güzel bir kızsın.
Kız: On dört.
Yeni kızla tanıştın mı?
Kız bir hemşire.
Kız hasta görünüyor.
Bir kızla tanıştım.
O, zengin bir kızla evlendi.
Mary sempatik bir kızdı.
Ben sadece sıradan bir kızım.
Kız bana gülümsedi.
O nazikr bir kız.
O eğitimli bir kız .
O modern bir kızdır.
O cana yakın bir kız.
O akıllı bir kız.
O, iyi bir kız.
O inatçı bir kız.
Bir kız beni aradı.
Sen eğlenceli bir genç kadınsın.
O şanslı bir kız.
Sen iyi bir kızsın.
O, mükemmel kız.
Çekici bir kızsın.
Ben Hristiyan bir kızım.
- Tom bir kız gibi görünüyor.
- Tom bir kız gibi gözüküyor.
- Tom bir kıza benziyor.
O, güzel bir kızdır.
Kızı gördüm.
O inatçı bir kızdır.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
O güzel bir kız mı?
O bir kız değil.
Kız odaya girdi.
- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.
Sen çok güzel bir kızsın.
Şu kıza bak!
Ne güzel bir kız!
Kız nerede?
O kıza bakmayı bırak.
Kızın nerede yaşadığını biliyor musun?
Bir kızla çıktın mı hiç?
Bu kız gerçekten seksi.
Yeni kız kim?
Kız ona da baktı.
Onlar aynı kıza aşk oldular.
Sebebi senin bir kız olmandır.
Kız ona da bakıyordu.
Tatoeba bir kız bile değil.
O sizin için mükemmel bir kız.
Zavallı kızı yalnız bırak.
Tom'un kız arkadaşı onu başka bir kızla gördü.
O, çok utangaç bir kızdı.
Peter kıza âşık oldu.
Kız bir şey söylemedi.
- Kız camı kırdı.
- Kız pencereyi kırdı.
O böyle güzel bir kız!
O, oldukça zeki bir kız.
- O çok nazik bir kız.
- O çok kibar bir kız.
O, melek gibi bir kız.
Şu kız bir erkek çocuğu gibi görünüyor.
Mutlu bir kız değildim.
Alman kıza ne oldu?
Shinya güzel bir kız ile evlendi.
O kötü bir kız değil.
Çünkü sen bir kızsın.
Kız etrafına baktı.
O güzel bir kız.
- O bir au pair olarak çalışır.
- O yurt dışında bir dadı olarak çalışıyor.
- O çok ürkek bir kız.
- O çok çekingen bir kız.
O bir kızla konuşuyordu.
Ben bir şehir kızıyım.
Kırmızılı kız, merhaba!
Sen benim en sevdiğim kızsın.
Ben 11 yaşında bir kızım.
Kız yalnız.
Kız hasta görünüyordu.
O, sarışın bir kız.
- Ben iyi bir kız olacağım.
- İyi bir kız olacağım.
Kız atlıyor.
Laurie bir kızdır.
Yeni kız nerede?
Sen sadece bir kızsın.
O güzel bir kız gördü.
O güzel görünümlü kızı tanıyor musunuz?
Bu bir kız.