Translation of "Accesso" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Accesso" in a sentence and their turkish translations:

- Hanno accesso alla biblioteca.
- Loro hanno accesso alla biblioteca.

Onların kütüphaneye giriş izinleri var.

- Ho accesso alla sua biblioteca.
- Io ho accesso alla sua biblioteca.

Benim onun kitaplığına erişimim var.

Questo è l'unico accesso.

- Bu tek giriş yolu.
- Tek giriş yolu bu.

- Solo gli alti funzionari avevano accesso al Presidente.
- Soltanto gli alti funzionari avevano accesso al Presidente.
- Solamente gli alti funzionari avevano accesso al Presidente.

Devlet başkanına yalnızca yüksek memurlar ulaşabiliyordu.

Ad avere accesso al mondo visivo.

yardım eden teknolojiye evriliyor.

Non hanno mai avuto accesso all'istruzione,

Onların okula gitme fırsatları olmadı,

Gli studenti hanno accesso alla biblioteca.

Öğrencilerin kütüphaneye erişimleri var.

Tom non ha accesso al database.

Tom'un veritabanına erişimi yok.

- Tutti i membri hanno accesso a questi libri.
- Tutti i soci hanno accesso a questi libri.

Bütün üyelerin bu kitaplara erişim hakkı var.

Tutti gli studenti hanno accesso alla biblioteca.

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.

O per un libero accesso ai social media,

ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,

E mantiene privata la tua posizione di accesso.

Ve konumdaki günlüğünüzü gizli tutar.

Ma ho accesso a tante cose e, vedete,

Ama okumak için birçok şeye erişimim var,

Sami aveva accesso all'account di Facebook di Layla.

Sami, Leyla'nın Facebook hesabına erişime sahipti.

E così, il pieno accesso al telefono di qualcuno

Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak

Dando loro accesso a queste informazioni su se stesse,

onları güçlü kılmayı destekleyen insanlardan biriyim.

Tutti gli studenti dell'università hanno accesso alla biblioteca dell'università.

Bütün evrenkent öğrencilerinin evrenkent kütüphânesine erişimi vardır.

Oggi oltre due miliardi di persone vivono senza accesso ai farmaci.

Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.

Una volta che la vita sulla Terra ebbe accesso alla multicellularità,

Dünya, çok hücreli organizmalar,

Come la mancanza di accesso a cure mediche sicure ed economiche

sağlık sistemine sahip olamamanın sıradan insanların hayatını

Quando la polizia ha avuto accesso a un conto in banca,

Polis sadece tek bir banka hesabına ulaştığında,

1,3 miliardi di persone in tutto il mondo non hanno accesso all'elettricità.

Dünyada 1,3 milyar insan elektrikten yoksundur.

Visita la nostra pagina Patreon per scoprire come puoi supportare il canale, ottenere l' accesso

Kanalı nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek, reklamsız erken erişim elde etmek ve gelecekteki konuları seçmenize yardımcı olmak için

I libri banditi sono dei libri il cui accesso libero ad essi non è permesso.

Yasaklanmış kitaplar ücretsiz erişimine izin verilmeyen kitaplardır.

Puoi registrarti sulla tua Smart TV utilizzando il codice EpicHistory per avere accesso a questa incredibile

Tüm yıl boyunca 15 dolardan daha düşük bir fiyata bu inanılmaz belgesel