Examples of using "Abitudine" in a sentence and their turkish translations:
bara gitmeye hazırlanıyordum.
Kötü bir alışkanlık.
O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.
Sigara içmek kötü bir alışkanlık.
Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.
Kötü bir alışkanlık kolay edinilir.
Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp
Tırnaklarını yemek kötü bir alışkanlıktır.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak basit değildir.
Günlük yazmak iyi bir alışkanlıktır.
Öğünler arasında yemek yemek kötü bir alışkanlıktır.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
Biz eve girdiğimizde ayakkabılarımızı çıkarmak bizim geleneğimizdir.