Examples of using "Facilmente" in a sentence and their turkish translations:
Çok kolay vazgeçersin.
O kolayca etkilenir.
O kolayca yorulur.
Kolayca eğlenirim.
Kolayca sıkılırım.
Kolay kolay ağlamam.
Kolayca nezle olurum.
O çok kolay öfkelenir.
- Kolaylıkla yorulurlar.
- Kolayca yorulurlar.
Bu oda kolayca ısınır.
Kolayca pes etmiyorsun, demi?
- O kadar kolay korkmam.
- Kolay kolay korkmam.
Çok kolay öldürülemem.
Ama dikkati hemen dağılıyor.
- Yüzleri kolayca hatırlar mısınız?
- Yüzleri kolayca hatırlar mısın?
Ahşap kolaylıkla yanar.
- Tom çok kolay sinirlenir.
- Tom çok çabuk sinirlenir.
Tom kolayca etkilenir.
Ahşap kolayca yanar.
Tom kolayca yorulur.
Tom çabuk alınır.
Bu iki kelime kolayca karıştırılır.
Sade, basit açıklamalar yapar.
Bu sorunu kolayca çözebiliriz.
Böyle hatalar kolayca gözden kaçırılırlar.
Süt kolayca ekşir.
Şifreyi kolayca çözdük.
Onu çok kolay almayacaksın.
O, yarışı kolayca kazandı.
- Bu ev kolayca kiralanır.
- Bu ev kolayca kiracı bulur.
Kağıt kolaylıkla tutuşur.
Gençler kolayca adapte olur.
Soğuk havadan kolaylıkla etkilenirim.
Tom kolayca tatmin olmaz.
Bu kumaş kolayca lekelenir.
Tom kolaylıkla sinirleniyor.
Tom kolayca şaşırmaz.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
DB: O zaman tahmin ediyorum, çok fazla şey seni korkutmuyor.
Böylece kaktüsü çok daha kolay bir şekilde keseceğiz.
Plastik kolayca kırılmaz.
Ben onun ofisini kolayca buldum.
O kolayca ağaçlara tırmanır.
Tom o kadar kolay vazgeçmeyecektir.
Kötü bir alışkanlık kolay edinilir.
Saçım kolayca ondüle yapılır.
Çocuklar kolaylıkla üşütürler.
Tom kolay pes etmez, değil mi?
Tom yarışı rahat kazandı.
daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.
çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.
Kepeği gidermek son derece kolaydır.
Kızlar erkeklerden daha kolay ağlarlar.
Farkları çok kolay görebilirsin.
Gelecek sefer böyle kolayca vazgeçme.
Çabuk korkarım.
Tom kolayca hayır demiş olabilir.
Devletler için de, balıkçıları ve tarım arazilerini
Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.
İlk aşklar çok zor unutulur.
Tom duygusal bir çocuktu ve kolayca ağladı.
Olanları benden daha kolay hatırlıyorsun.
Zamenhof'un kitapları kolay bulunmaz.
Virüs sağlıklı bir insanı kolayca enfekte edebilir.
Ahşap bir bina kolayca yanabilir.
Oksijenin difüzyonu ince zarlarda daha kolay gerçekleşir
ve akıcı bir şekilde anlıyor ve derinlemesine düşünebiliyorum.
Cam, saydam ve çok kırılgan bir maddedir.
Bu kitabı kolaylıkla okuyabilmelisin.
Tom kolayca korkar.
Peynir bir bıçakla kolayca kesilebilir.
Tom alıngandır.
Ne dediğine dikkat et, zira o kolayca sinirlenir.
Tom kolayca sinirlenir.
Tom kolayca mahcup olur.
Tom kolayca sinirleniyor gibi görünüyor.
Tom kolayca sıkılır.
Çabuk pes edecek biri değilim.
Tom kolayca etkilendi.
Bugün en yeni gelişmelerini ya da prestijli birinin
Başta Fransızlar isyanı kolayca durduracak gibi gözüküyordu
Bazı çocuklar dilleri kolaylıkla öğrenir ve bazıları da zorluklarla öğrenir.
Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.
- Yaşlı insanlar kolay üşütürler.
- Yaşlı insanlar kolayca soğuk alırlar.
Kurşun kolayca bükülür.
Cam kolayca kırılır.
Tom çok çabuk vazgeçer.
Tavus kuşu ( Inachis io ) güzel ve kolayca tanınabilen bir kelebektir.
İspanyolca'yı kolayca okuyabiliyorum.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
Kağıt kolayca yakar.
Motosikletler harika. Onlar yoğun trafikte bile kolayca ilerleyebilir.
Tom hatalarını isteyerek kabul eder.
iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.
Birden fazla bilgisayardan iPad'e kolaylıkla fotoğraf koyamazsınız. Bununla birlikte, çeşitli bilgisayarlardan kendinize fotoğraflarınızı e-postayla gönderebilir ve bu fotoğrafları iPad'e indirebilirsiniz.