Examples of using "Utat" in a sentence and their turkish translations:
Ben yolu biliyorum.
Sana iyi yolculuklar diliyorum!
İyi yolculuklar.
Seyahatin tadını çıkarın.
Hangi yoldan gitmeliyim?
Her iki yola da gidebilirsin.
Hangi yolu seçtin?
Bir yol biliyorum.
Yolu biliyor musun?
Yol inşaat halinde.
Bize yolu göster.
O tarafa gitti.
Biz uzun bir yol geldik.
- Gidecek uzun bir yolumuz var.
- Önümüzde uzun bir yol var.
Lütfen ona yol verin.
O geziyi kim planladı?
Kestirme bir yol biliyorum.
Ona yolu gösterdi.
Sen yolu göster.
Yolu biliyorsun.
- İyi yolculuklar.
- İyi yolculuklar!
Yol açın, lütfen.
Hangi yoldan gitmeliyim?
Yolu bilmiyorum.
Lütfen bana yolu gösterin.
Yolu biliyorsun, değil mi?
Tom kestirmeden gitti.
Tom yolu biliyor mu?
En son ne zaman paralı bir yol kullandın?
O, nazikçe bana yolu gösterdi.
Başka şeyler, başka yollar bulmalıyız.
hücre yoğunluğuna bağlı olarak kanser hücrelerinin
Hangi yoldan gideceğim hakkında tereddüt ettim.
Kaybolmaktansa geri dönmek daha iyidir.
Bana yolu söyleyebilir misiniz?
Tom Mary'ye onay verdi.
Tom o şekilde gitti.
Tom, Mary'ye yolu gösterdi.
- Sami'nin aracı yolu kilitledi.
- Sami'nin aracı yolu kapattı.
Kötü yapmak, harekete geçmenizi sağlar.
Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına
çünkü hâlâ gitmemiz gereken bir yol var.
Yolu göster.
Uzun bir yol kat ettin.
Bana yolu gösterir misin?
- Sana özgürlüğe giden yolu göstereceğim.
- Sana özgürlük yolunu göstereceğim.
- Size özgürlüğe giden yolu göstereceğim.
Bana mağazaya giden yolu gösterdi.
Yolu biliyor musun?
Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.
Küresel okyanusa ulaşmanın bir yolunu bulabilir?
Başarmak için kestirme yoktur.
Yolu bilen başka biri var mı?
Paralı yoldan gitmemize gerek var mı? Acelemiz yok.
Hiçbir şey arabayla uzun mesafe yolculuktan daha sıkıcı değil.
Sanırım Tom'un evine giden yolu biliyorsun.
Aşırı derecede tutkulu olduğum çalışmamı sürdürmeme olanak sağlayan
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
- Kestirme bir yol bulmak için haritaya baktılar.
- Kestirme bir yol bulmak için haritayı incelediler.
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
Yolu kapatmaya yetecek kadar kar vardı.
Tom yolu biliyor.
ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir insan.
ve bu süreç miras edindikleri genler ile,
- Bunca yolu geldiğiniz için minnettarım.
- Bunca yol tepip geldiğin için çok teşekkürler.
Daha önce oradaydım, bu yüzden sana yolu gösterebilirim.
Üzgünüm ama bana sonraki köyün yolunu gösterebilir misiniz?
Biz yaya gezdik.
Oraya paralı bir yol kullanmadan varmanın herhangi kolay yolu var mı?
Tom bütün yolu eve kadar yürüdü.
Daha önce orada bulunduğum için size yolu gösterebilirim.
öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.
Yerinde olsam o rotaya gitmeden önce iki kez düşünürüm.
Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.
Nehre gelene kadar bu yolu takip et.
İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.