Translation of "Ismerek" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Ismerek" in a sentence and their turkish translations:

Ismerek egy úriembert.

Beyefendiyi biliyorum.

Itt mindenkit ismerek.

- Buradaki herkesi tanırım.
- Buradaki herkesi tanıyorum.

Ismerek egy utat.

Bir yol biliyorum.

Mindenkit ismerek közületek.

Her birinizi tanıyorum.

Minden trükköt ismerek.

Bu işin tüm inceliklerini bilirim.

Nem ismerek mindenkit.

Herkesi tanımıyorum.

Sok festőt ismerek.

- Çok ressam tanıyorum.
- Çok boyacı tanıyorum.

Senkit sem ismerek Bostonban.

- Boston'da kimseyi tanımıyorum.
- Boston'da hiç kimseyi tanımıyorum.

Senkit sem ismerek itt.

Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.

Nem ismerek ilyen embert.

Öyle birini tanımıyorum.

Bostonban ismerek egy fickót.

Boston'da bir adam tanıyorum.

Nem ismerek semmilyen harcművészetet.

Hiçbir savaş sanatını bilmem.

Semmit sem ismerek be.

Hiçbir şey kabul etmiyorum.

Ismerek egy Kanadából származó angoltanárt.

Kanadalı olan bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.

Ismerek valakit, aki beszél latinul.

Latince konuşan bir adam tanıyorum.

Nem ismerek politikaibb dolgot egy forradalomnál.

Bir devrimden daha siyasi bir şey yoktur.

Ismerek egy férfit, aki inkább meghalna,

Bir erkeğin, başkasının kalbini

Senkit sem ismerek fel a képen.

Resimdeki insanlardan hiçbirini tanımıyorum.

Senkit sem ismerek ezzel a névvel.

Bu isimle kimseyi tanımıyorum.

Tom a legkövérebb ember, akit ismerek.

Tom tanıdığım en şişman kişi.

Ismerek valakit, aki jól beszél franciául.

Fransızcayı iyi konuşan birini tanıyorum.

Csak néhány szót és mondatot ismerek.

- Sadece birkaç kelime ve cümle biliyorum.
- Yalnız birkaç kelime ve cümle biliyorum.
- Yalnızca birkaç kelime ve cümle biliyorum.

Ez a legjobb étterem, amit ismerek.

Bu benim için bilinen en iyi restoran.

Tom a legmagasabb férfi, akit ismerek.

Tom bildiğim en uzun adamdır.

Tom a legjobb apa, akit ismerek.

Tom tanıdığım en iyi babadır.

Nem ismerek egy vak férfit sem.

Hiç kör adam tanımıyorum.

Mari a legszebb nő, akit ismerek.

Mary bildiğim en güzel kadın.

Senkit sem ismerek itt Tomin kívül.

Tom hariç buradaki hiç kimseyi tanımıyorum.

- Tom néz ki a legjobban, a férfiak közül, akiket ismerek.
- Tom a legszebb férfi, akit ismerek.

Tom tanıdığım en iyi-görünüşlü kişidir.

Ismerek egy lányt, aki jól beszél angolul.

İngilizceyi iyi konuşan bir kız tanıyorum.

Mari az egyik legszebb lány, akit ismerek.

Mary tanıdığım en güzel kızlardan biri.

Tom az egyetlen ember itt, akit ismerek.

Burada tanıdığım tek kişi Tom.

Tom szebben énekel, mint bárki, akit ismerek.

Tom tanıdığım başka birinden daha iyi şarkı söyleyebilir.

Te vagy az egyetlen, akit Bostonban ismerek.

Boston'da tanıdığım tek kişisin.

Senkit nem ismerek, akivel kínaiul tudnék beszélni.

Çince konuşabileceğim herhangi birini tanımıyorum.

Tamás az egyik legkedvesebb ember, akit ismerek.

Tom bildiğim en kibar insanlardan biri.

- Én nem ismerem a félelmet.
- Nem ismerek félelmet.

Korkunun ne olduğunu bilmiyorum.

Te vagy a legjobb énekes, akit csak ismerek.

Tanıdığım en iyi şarkıcısın.

Te vagy a legunalmasabb ember, akit csak ismerek.

Sen tanıdığım en sıkıcı insansın.

Te vagy az egyetlen, akit ismerek itt Bostonban.

Boston'da burada tanıdığım tek kişisin.

Nem ismerek senkit, akinek tetszenének ezek a filmek.

Ben bu filmlerden hoşlanan kimseyi tanımıyorum.

Mindenki, akit ismerek, úgy gondolja, hogy Tom nagyképű.

Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.

Ismerek néhány francia szót, ami elég ahhoz, hogy megértsem.

Sadece anlaşılmak için yeterli birkaç Fransızca kelime biliyorum.

Tom gyorsabban tud úszni mint bárki más, akit ismerek.

Tom bildiğim başka herkesten daha hızlı yüzebilir.

Nem szoktam más emberekkel az életemről beszélni, akiket nem ismerek.

Tanımadığım insanlarla hayatım hakkında konuşmaya alışkın değilim.

Pont úgy néz ki, mint egy lány, akit én ismerek.

O sadece tanıdığım bir kıza benziyor.

Soha nem válaszolok azoknak az e-mailjeire, akiket nem ismerek.

Bilmediğim insanların e-maillerini cevaplamam.

Ő az egyetlen, akit ismerek és el tudja végezni a feladatot.

O görev için eşit olan tanıdığım tek kişidir.

Ismerek egy Wang nevű embert, ő segít nekem a kínai nyelv tanulásában.

Bana Çince dilimle yardımcı olan Wang adında bir kişiyi tanıyorum.

- Lehet, hogy tudok valakit, aki segíthet neked.
- Lehet, hogy ismerek olyat, aki segíteni tud neked.

Sana yardımcı olabilecek birini tanıyor olabilirim.