Examples of using "Egész" in a sentence and their turkish translations:
O bütün gün sürdü.
- Ben bütün gece çalıştım.
- Bütün gece çalıştım.
Bütün gün hayal kurdum.
Onlar bütün gece boyunca seviştiler.
O bütün gün uyudu.
Bütün gündür seni bekliyorum.
Bütün kasaba onun hakkında biliyor.
Ben bütün gece yatmadım.
Tüm gece onun hakkında konuştuk.
Bütün planımı bozuyorsun.
- Hayatım boyunca burada yaşadım.
- Bütün hayatım boyunca burada yaşadım.
- Ömrüm burada geçti.
O, tüm dünyayı gezdi.
Bütün gün kar yağışı devam etti.
Bütün gece burada oturuyordum.
Sabah saatlerinde şiddetli yağmur yağıyordu.
Gece boyunca kar yağdı.
Öğleden sonra hep yağmur yağdı.
hapsedilme başlamadan
Hepsi bu.
Bütün gün çalışmaktayım.
Bütün gün tenis oynuyordum.
Bütün öğleden sonra boyunca yağmur yağdı.
Bütün gece içtik.
Onlar bütün gece çalıştı.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
Bütün gece kar yağıyordu.
Bütün gece araba sürdüm.
- Bütün gün seni arıyordum.
- Bütün gündür seni arıyorum.
Eve kadar bütün yolu koştum.
Onlar bütün gece konuştu.
İçiyorum.
Hepsi bu mu?
Biz bütün gün poker oynadık.
Bütün gün uyudum.
Bütün gece araba sürüyorum.
Ben bütün İspanya'yı dolaştım.
Bütün Avustralya'da seyahat ettim.
Bütün gece çalışıyoruz.
Bütün gece ağlamaya devam etti.
Tüm Rusya'ya mola vermeden gezdik.
- Tüm gün yağmur yağdı.
- Bütün gün yağmur yağdı.
Bütün gün çalışıyorum.
Hayatım boyunca çalıştım.
O, oldukça ilginçti.
Bütün gün meşguldüm.
Biz onu her zaman yaparız.
Bütün gün yağmur yağıyor.
O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
Bütün gece uyumadın, değil mi?
Bebek tüm gece ağladı.
Bütün günü Fransızca çalışarak geçirdim.
O, bir şişe sütü tamamen içti.
O onu bütün gün görmezden geldi.
her gün ne kadar muz tüketiyoruz?
...aslan sürüsünü bastırabilir.
Ukrayna'da istikrarsızlık başlattı.
Tom bütün gece çalıştı.
Bütün gün ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
- O bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.
- Bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.
Bütün yıl çok sıkı çalışır.
Bütün gün evde kaldım.
Bunun hepsi ne hakkında?
Benim bütün vücudum kaşınıyor.
Ben bütün gün dışardaydım.
Bütün gece uyuyamadım.
Dün bütün gün yağmur yağdı.
Bütün elmayı yedim.
Bütün gün burada mıydın?
Bütün gün evdeydim.
O çok iyi bir iş yaptı.
Bir haftadır kendimi kötü hissediyorum.
Tom genellikle oldukça sabırlı.
Tom bütün gün çalışıyor.
Tom bütün gün uyuyor.
Bunun hepsi oldukça normal.
Onlar bütün yıl boyunca çalışmak zorundaydılar.
Dün bütün gün kar yağdı.
O sürekli konuşuyordu.
Dün bütün gün uyudum.
Bütün gündür seni bekliyorum.
- Bunun üzerinde bütün gün çalıştım.
- Sabahtan beri bunun üzerinde çalışıyorum.
Ben bütün gün yemek yemedim.
Ben bütün hikayeyi biliyorum.
Dün bütün gün çalıştım.
- Bütün hafta burada olacağız.
- Tüm hafta burada olacağız.
Bütün gün burada olacağız.
Onun hepsi çok umutsuz.
Onun hepsi çok anlamsız.
Bütün hafta neredeydin?
Tom bütün gün sessizliğini korudu.
Sık sık gece geç saatlere kadar yatmam.
Bütün gün bunu düşündüm.
Bütün gece iyi uyudum.
Ben tüm yaşamım boyunca sıkı çalıştım.
Bütün sabah yatakta kaldım.
Bütün bunlar nasıl başladı?