Translation of "Tanulás" in Turkish

Tanulás volt.

Bu öğrenmeydi.

Tanulás eredménye.

öğrenme.

Tanulás közben elaludt.

Çalışıyorken, uykuya daldı.

Tévéztem tanulás helyett.

Çalışmak yerine TV izledim.

Figyeltelek tanulás közben.

Ben senin çalışmanı izliyorum.

A tanítás tanulás.

Öğretmek öğrenmektir.

Értjük a tanulás fontosságát.

Eğitimin gerekliliğini anlıyoruz.

Tehát hallhatnánk a tanulás folyamatát.

Duyabildiğimiz bu şey öğrenmenin imzasıydı.

"Az iskolai idegennyelv-tanulás csak időfecsérlés,

''Okulda yapabileceğiniz diğer şeylerle karşılaştırınca

Miért döntöttél a francia tanulás mellett?

Niçin Fransızca öğrenmeye karar verdin?

De nem csak tanulás előtt fontos, hogy aludjunk.

Ama sadece öğrenmeden önce uyumak önemli değil

A figyelem és a tanulás nem nehéz feladat.

Dinlemek, öğrenmek ve önemsemek bizler için o kadar da zor değil.

Ebben a középiskolában a sport fontosabb, mint a tanulás.

O lisede, spor, derslerden daha önemlidir.

Ha az oktatás véget ér, akkor kezdődik a tanulás.

- Eğitim bittiğinde öğrenme başlar.
- Eğitim bittiği zaman öğrenme başlar.
- Eğitim bitince öğrenme başlar.

Tanulás során az agy képes megváltoztatni az idegsejtek közötti kapcsolatokat.

Öğrenme esnasında, beyin nöronlar arasındaki bağlantıları değiştirebilir.

Tudjuk azt is, hogy erre tanulás után is szükség van.

çünkü unutmamak için bu yeni anıların üzerindeki

Akiknek nehezen megy a tanulás, azok gyakran nem akarnak iskolába járni.

- Ağır öğrenenler sık sık okula gitmek istemezler.
- Yavaş öğrenenler sık sık okula gitmek istemezler.
- Yavaş öğrenenler çoğu kez okula gitmek istemezler.

A tanulás arról szól, hogy megtesszük azt, amire az agyunknak szüksége van.

Öğrenme, beyninizin gerektirdiği çalışmaları yapmakla ilgilidir.