Examples of using "Szobája" in a sentence and their turkish translations:
Onun kendi odası var.
Kimin odası bu?
Bu, Tom'un odası.
Tom'un odası boş.
- Tom'un odası kirli.
- Tom'un odası pis.
Daha ucuz bir odanız var mı?
Tom'un odası oldukça küçük.
Tom'un kendi odası var.
Tom'un odası hazır.
Onun odası her zaman düzenli.
- Odan var mı?
- Odanız var mı?
Babamın odası çok büyüktür.
Tom odasını dekor etmekle meşgul.
Tom'un odası temiz değildi.
Bay Johnson'ın odası büyük bir odaydı.
Bu evin altı odası var.
Mr. Johnson'un odası büyük olandı.
Tom kapının dışında ayak sesleri duydu.
Odası her zaman arkadaşlarıyla doludur.
Onun odası başka evde.
Odasının ne kadar küçük olduğu konusunda daima şikayetçidir.
Bu evin on bir odası vardır.
- Birçok zengin insanın evlerinde güvenli bir odası var.
- Birçok zengin insanın evinde kasa odası vardır.