Examples of using "Oxigént" in a sentence and their turkish translations:
kandaki renk değişikliği,
Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.
Plankton ve mikroorganizmalar atmosfere oksijen bırakıyorlar,
Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.