Examples of using "Napon" in a sentence and their turkish translations:
O gün için de olsa
Onlar kendilerini güneşte ısıttılar.
Güneşte yandık.
O uzun zaman sonra gerçekleşen ilk görüşmemizin sonuna doğru
2019 Ocağında bir gün
Üç gün içinde cevap vereceğim.
Bir gün, anlayacağız.
- Biz aynı günde doğduk.
- Aynı günde doğduk.
Dört gün kar yağdı.
O gün yağmur yağdı.
Bir gün öleceksin.
Tom güneş yanığı oldu.
Her yeni gün iyi hissedersin.
Çok uzun süre güneşte kalma.
Gerçeği bir gün öğreneceksin.
Bill günaşırı balık tutmaya gider.
Babam bir Cuma günü ölmüştü.
Brexit oylamasından sonraki gün,
Bu meyveler güneşte kurutuldu.
Çatı güneşte parlıyordu.
Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
Kar güneşte eridi.
Güneşlendiler.
Bir gün, Elisa Madrid'e gitti.
Bir gün gerçeği öğreneceksin.
Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
O gün ne oldu?
Bir gün Avrupa'da yaşamak istiyorum.
O gün oradaydım.
Erkek kedi güneşte güneşlendi.
Tokyo günler içinde teslim oldu.
Bir pazartesi günü ayrıldı.
bir gün ortaya çıkan küçük bir çocuğun kibarlığı hakkında
Bir gün benim rüyam gerçek olacak.
Üç gün boyunca yağmur yağdı.
Biz o gün on mil yürüdük.
- Doktor haftada iki gün operasyon yapar.
- Doktor, haftada iki kez ameliyat yapar.
- Hangi gün doğmuş?
- Doğduğunda günlerden neydi?
Tom ertesi gün Boston'dan ayrıldı.
Belki bir gün onu anlarsın.
O gün hayatım değişti.
O, bir ya da iki gün içinde dönecek.
Tom güneşin keyfini çıkarıyor.
Bir ya da iki gün içinde birbirimizi arayalım.
Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde evlendi.
Bir gün bizim çocuklar bizim çeltik ekimini devralacak.
Bir gün bir konakta yaşamayı umuyorum.
Burada güneşte oturuyor olmama rağmen, hâlâ üşüdüğümü hissediyorum.
Tom ertesi gün acı verici bir baş ağrısıyla uyandı.
Tom kedisiyle aynı gün doğdu.
Güneşin altında bırakılmış süt kabı gibi kokuyordu.
Ve Doug ilk gün işe giderken, ana merkezin
Yaklaşık on günde ilk fermantasyon kesinlikle bitmiş olacak.
Mayıs ayındaki güzel bir günde Meksika'da doğdum.
- O gün sende bir hâller vardı.
- O gün her zamanki hâlinde değildin.
İşte o gün basamakları üçer üçer çıktım.
Süt sıcak bir günde uzun süre tutulmaz.
Başım ağrıyor. Güneşte çok uzun zaman kaldım.
Bir gün hayalim gerçek olacak.
Babam bu ağacı doğduğum günde dikti.
Bugün daha sonra arayabilir miyim?
Güneş kremi sürmeden güneşte çok fazla zaman harcarsan güneş yanığı olursun.
Yağmur dört gün sürdü.
Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
Benim doğum günüm 12 Haziran. Magdalena, benimle aynı günde ve yılda doğdu.
Bir gün o kadınla evlenmeyi umuyorum.