Examples of using "Rosszabb" in a sentence and their turkish translations:
Bu giderek kötüleşiyor.
Bu çok daha kötü.
Bu daha kötü oluyor.
Daha da kötü oldu.
Daha kötüydü.
Ekim ayı daha kötüydü.
O kötüleşiyor mu?
Daha kötü olabilirdi.
Her şeyin daha beteri de vardır.
Seninki daha kötü.
Bu daha öncekinden daha kötü.
Kötü bir şey mi var?
- Daha ne olsun?
- Daha ne olacak?
Annemin durumu, gözlerimin önünde her gün daha da kötüye gidiyordu.
Bu noktadan sonra, sadece kötüye gidiyor.
daha da kötüleri olmakta,
Daha kötü olabilirdi.
Sen benden daha kötüsün.
Daha kötüsünü aldım.
ve aslında işler daha da kötüye gidiyor.
Yani, gelir ve gider.
Durum düşündüğümden daha kötü.
Durum sandığımızdan daha kötü.
Şimdi sadece kötüye gidiyor.
Hangisinin daha kötü olduğundan emin değilim.
- Bundan daha kötüleşemez.
- Bundan daha kötüsü olamaz.
- Daha beteri olamaz.
Korkarım ki daha kötü haberler de var.
Basitlik soygundan daha kötüdür.
Hava gittikçe kötüleşiyor.
Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,
"Daha kötü olabilirdi. En azından beyazım."
Okuldan nefret ederim fakat cahillik daha kötü.
O daha önce olduğundan daha da kötü.
hastaneyi geldiklerinden daha kötü terk ettikleri sonucuna varmış.
Hangisi daha kötüdür, bir insanı öldürmek mi yoksa beş kişinin ölmesine izin vermek mi?
ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,
Ve daha da kötüsü “Medya da bunun konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.
mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.