Examples of using "Megpróbál" in a sentence and their turkish translations:
O her zaman diğer insanlara yardım etmeye çalışıyor.
Köpek kaçmaya çalışıyor.
Tom bir gülümsemeyi bastırmaya çalışıyor.
Tom beni durdurmaya çalışacak.
Tom her zaman diğerlerine yardım etmeye çalışır.
Sanırım Tom beni etkilemeye çalışıyor.
Tom'un seni öpmeye çalıştığını gördüm.
Tom bir yastık olmadan uyumayı denemeye karar verdi.
Tom beni korumaya çalışıyor.
Tom'un beni öldürmeye çalışıp çalışmadığını merak ediyorum.