Examples of using "Jövője" in a sentence and their turkish translations:
O, geleceği hakkında güvensiz hissetti.
Ben bir anneyim, bu yüzden çocuğumun geleceğini önemsiyorum.
Yavrularının geleceğiyse... ...çok daha belirsiz.
rahatlık alanınızdan çıkmanızı istiyorum.