Examples of using "Hangosan" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek sesle okuyun.
Çok yüksek sesle konuştu.
Sesini alçalt.
O herkesi yüksek sesle selamlar.
Tom yüksek sesle inledi.
Tom yüksek sesle konuşur.
Tom yüksek sesle güldü.
Böyle yüksek sesle konuşmaya gerek yok.
Yüksek sesle konuşma.
Uyurken yüksek sesle horladı.
- Uyurken gürültülü bir şekilde horluyordu.
- Uyurken yüksek sesle horluyordu.
Kedi yüksek sesle mırıldadı.
Tom mektubu yüksek sesle okudu.
Tom herkesin duyması için yeterince yüksek sesle bağırdı.
Tom yüksek sesle güldü.
Duyulmak için yeterince yüksek sesle konuşun.
çok yüksek sesli müzik dinlerlerdi, ağlarlardı ve bağırıp çağırırlardı.
sonra ofiste oturup bunları kendimize sesli okurken
avukatının masasına giderken
Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
Tom ve Mary çok yüksek sesli gülmemeyi denedi.
Öğretmen Tom'dan denemesini yüksek sesle okumasını istedi.