Translation of "Hallok" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Hallok" in a sentence and their turkish translations:

- Nem hallok semmit.
- Semmit sem hallok.

Bir şey duyamıyorum.

Zenét hallok.

Ben müzik dinliyorum.

Nevetést hallok.

Gülme duyuyorum.

Hallok valamit.

Ben bir şey duyabiliyorum.

Mindent hallok.

Her şeyi duyabiliyorum.

Hangokat hallok.

Sesler duyuyorum.

Lépéseket hallok kintről.

Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.

A fülemmel hallok.

Ben kulaklarımla duyuyorum.

Nem hallok semmit.

Bir şey duyamıyorum.

Semmit sem hallok.

Bir şey duymuyorum.

Hallok valakit énekelni.

Birinin şarkı söylemesini duyuyorum.

Soha nem hallok semmit.

Ben asla bir şey duymuyorum.

Hangokat hallok a fejemben.

Kafamda sesler duyuyorum.

Remélem, hallok még felőled.

Sizden haber almayı umuyorum.

Mindent hallok, amit mondasz.

- Söylediğin her şeyi duyuyorum.
- Söylediğiniz her şeyi duyuyorum.

RR: Egy kicsit rosszul hallok.

RR: Ben duymakta biraz sorun yaşıyorum.

Néhanapján hallok az édesanyám felől.

Ara sıra annemden haber alıyorum.

Én nem hallok. Süket vagyok.

Hiçbir şey duyamıyorum. Ben sağırım.

Nem hallok egy szót sem.

Bir kelime duyamıyorum.

Semmit nem hallok a zaj miatt.

Gürültüden dolayı bir şey duyamıyorum.

Nem tudom elhinni azt, amit hallok.

Duyduğuma inanamıyorum.

Hallok egy kutyát ugatni az erdőben.

Ormanda bir köpeğin havladığını duydum.

- Rosszul hallok.
- Baj van a hallásommal.

Benim işitmem kötü.

Amikor fejhallgatót használok, semmi mást nem hallok.

Ben kulaklık kullanıyorken bir şey duyamıyorum.

- Hallod ezt a csendet? - Nem igazán. Nem hallok én semmit.

"Sessizliği duyabiliyor musun?" "Pek değil. Hiçbir şey duyamıyorum."

- Ezt örömmel hallom.
- Örülök, hogy ezt hallom.
- Örülök, hogy hallok róla.

Bunu duyduğuma sevindim.

Unom már, hogy csak karácsonyi dalokat hallok bárhol, ahova csak megyek.

Gittiğim her yerde Noel müziklerini duymaktan bıkıyorum.