Translation of "Ereje" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ereje" in a sentence and their turkish translations:

A jellem ereje,

güçlü karakter,

A szabályoknak ereje van,

Kurallar son derece güçlüdür

Az érvnek nincs ereje.

Tartışma inandırıcı değil.

Az emberi lélek ereje az,

insani değerler --

Semmi ereje nem maradt Laylának.

Leyla'nın hiç enerjisi kalmadı.

Mert a latin nők ereje csodálatra méltó. Mert a latin nők ereje csodálatra méltó.

Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.

Az elégedetlenség ereje nem így működik.

Memnuniyetsizliğin gücü bu şekilde çalışmıyor.

Az áramlás ereje elsöpörte a hidat.

Akıntının kuvveti köprüyü sürükledi.

A szenvedés ereje törést okoz az életben.

Acı çekmenin büyük gücü hayata bir süre ara vermektir.

Az idős asszonynak nem volt ereje felkelni.

Yaşlı kadın yataktan çıkamayacak kadar çok zayıf.

Minden érző teremtményhez, akiben megvan az értelem ereje

mantık gücü ve duyguları olan

Úgy érzem, e technikának ez az igazi ereje.

Bence bu teknolojinin gerçek gücü işte bu.

A hím ereje fogytán van. Érzi a nőstény közelségét.

Yorgunluktan çatlamak üzere. Ama biliyor ki dişi yakında.

Elég erős a Hold gravitációs ereje, hogy óceánjainkra vonzást gyakoroljon.

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

- Tomi bivalyerős, mindamellett gyáva.
- Tomi ereje, mint a bivalyé, mindazonáltal egy nyuszi.

Tom bir öküz kadar güçlü ama buna rağmen bir korkak.