Translation of "így" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "így" in a sentence and their turkish translations:

Valahogy így képzeljük, így feltételezzük?

Düşündüğümüz ya da benimsediğimiz böyle bir şey mi?

Így alszanak, így esznek, és így hozzák világra az utódaikat.

Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar.

Így igaz.

Bu doğru.

Így van.

Bu böyledir.

Jobb így?

Daha iyi mi?

Így könnyebb.

Bu şekilde daha kolay.

Így találkoztunk.

Bu şekilde tanıştık.

Így van?

Doğru mu?

Így csináld!

Onu bu şekilde yap.

- Ezt így kell csinálni.
- Te így csinálod.

Bunu yapma yöntemin bu.

- Ez valóban így van?
- Ez csakugyan így van?
- Ez tényleg így van?

- Gerçekten öyle mi?
- Bu gerçekten o mu?

- Így történt a szerencsétlenség.
- Így történt a baleset.

Bu, kazanın nasıl olduğudur.

Legalábbis így hisszük.

En azından, düşündüğümüz bu.

A szabadalmaztatáshoz így

Patent almak için

így viszont drágábbak,

"yeşil bina"lara dönüşünde görüyoruz,

így elkezdett randizni.

bu yüzden, insanlarla flört etmeye başladı

Így leszünk meggyőzők.

Bu şekilde ikna edebilirsiniz.

Nem így van.

Ama öyle değil.

Velem így történt.

Ben bunu yaşadım.

Így aztán odamentem.

Oraya gittim.

Így elkezdtem gondolkodni:

Şöyle düşünmeye başladım:

Körülbelül így hangzott.

Şöyle bir şeydi:

Így is történt.

Öğrendiler de.

Ez így van!

Bu doğru.

Ha így cselekszünk,

Eğer bunu yaparsak

Most pedig így.

Şimdiyse böyle.

Csak így tovább!

Aferin, böyle devam et.

Mindenki így gondolja.

Herkes öyle düşünüyor.

Ki gondolja így?

Kim öyle düşünüyor?

Ez így van?

Öyle mi?

Jól van így?

Böyle iyi mi?

Én így gondolom.

Benim eyyorlamam bu kadar.

Szóval így működik?

Bu onun çalışma şekli mi?

Nem élhetünk így.

Böyle yaşayamayız.

Miért viselkedsz így?

- Neden bu şekilde davranıyorsun?
- Niye böyle davranıyorsun?

Nem így akartam.

- Böyle olmasını istemedim.
- Böyle olsun istememiştim.

Így csináld, kérlek.

Lütfen onu bu şekilde yapın.

Ez így van.

Bu doğru.

Így szólt Zarathusztra.

Böyle buyurdu Zerdüşt.

Így van, igaz?

Bu gerçek, değil mi?

Így könnyebb lesz.

Bu onu kolaylaştırır.

Így nehezebb lesz.

Bu onu zorlaştırır.

Ne beszélj így.

Öyle konuşmaktan vazgeç.

Talán így jobb.

Bu şekilde muhtemelen daha iyi.

Így kell kiejteni:

İşte telaffuz.

Nem így megy.

Bu öyle değil.

Mindenki így érez.

Herkes o şekilde hissediyor.

Mindenki így gondolta.

Herkes öyle düşündü.

Igen, így van.

Evet, öyle.

Mi így csináltuk.

Onu yapma yöntemimiz bu.

Én így tudom.

O benim anlayışım.

Tom így akarta.

Tom onu bu şekilde istedi.

Próbáljuk meg így.

Onu bu şekilde deneyelim.

Így is szeretlek.

Zaten seni seviyorum.

Sokan tesznek így.

Birçok kişi bunu yapıyor.

- Így van.
- Helyes.

Doğru.

- Ez így teljesen rendben van.
- Ez így abszolút megfelel.

O kesinlikle doğru.

A vírusok, így a koronavírus is így néz ki:

Bir virüs böyle görünür örneğin koronavirüsü.

- Tudtam, hogy így lesz.
- Tudtam, hogy így fog történni.

Ben onun bu şekilde olacağını biliyordum.

- Ennek így kellene lennie.
- Ennek így kellett volna lennie.

Bu şekilde olmalıydı.

Így működik a bankszakma.

Yani, bankacılık bu!

A tanácsunk így hangzik:

Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:

így fű sem nőtt.

bu da demek oluyor ki hiç çim mevcut değildi.

Így aztán hazatértem Berlinbe.

Bu yüzden Berlin'e geri döndüğümde

De nem így van.

ama bilmiyoruz.

Nehéz lenne így tenni.

Bunu yapması çok zor.

És ez így van.

Gerçekten öyle oluyor.

Többé nem így lesz.

Artık yeter.

Így kicsit ellentmondásosnak tűnik,

Benim gibi sohbette kötü olan birinin

Így partereinkkel együtt lassacskán

Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,

Lev Tolsztoj így írt:

Leo Tolstoy'un yazdığı üzere,

Így kommunikálnak a mélyben.

Derinlerde bu şekilde iletişim kurarlar.

Így a legolcsóbb építtetni,

İnşaatın en ucuz yolu bu.

és így képviselte őket.

ve sonrasında onları temsil etmek zorunda kaldı.

Azért, mert így egyszerű.

Çünkü kolay.

Miért van ez így?

Peki neden?

Hogy merészelsz így beszélni?

Ne cüretle böyle konuşursun?

Nem kéne így visszabeszélned.

Öyle karşılık vermemelisin.

Ne nézz így rám!

Bana o şekilde bakma.

- Ez igaz.
- Így igaz!

- Bu doğru.
- Doğru!

Ne bámulj így rám!

Bana öyle bakma.

Én így jobban szeretem.

Onu bu şekilde tercih ederim.

Lehet, hogy így van.

O gerçek olabilir.

Így is segíteni akarunk.

Hâlâ yardım etmek istiyoruz.

Így is nagy kockázat.

O hâlâ büyük bir risk.

Ez nem így működik.

- Bunun çalışma yöntemi bu değil.
- O işler öyle yürümüyor.

Már nem érzek így.

Artık öyle hissetmiyorum.

Nem igazán helyes így.

Bu bütünüyle doğru değil.

Nos, így mindjárt más.

Peki, o farklı.

Ez így nem működik.

Bu çalışmıyor.

Ez mindig így volt.

Bu her zaman bu şekilde olmuştur.

Igen, ez így van.

Evet, o doğru.

Így kell ezt csinálni.

- Bu onun nasıl yapıldığıdır.
- Onun yapılma yolu bu.