Examples of using "Ellopták" in a sentence and their turkish translations:
Benim bisikletim çalındı.
Muhtemelen çalındı.
Birisi onun parasını çaldı.
Saatim çalındı.
Pasaportum çalındı.
O çalınmış olmalı.
Arabam çalındı.
Termosum çalındı.
Dergim çalındı.
Arabam çalındı.
Tom'un bisikleti çalındı.
- Param çalınmıştı.
- Param çalındı.
Benim fikrim çalındı.
Dün gece arabam çalındı.
- Cüzdanım dün çalındı.
- Dün cüzdanım çalındı.
O, dün arabasını çaldırdı.
Dün bisikletim çalındı.
Mary el çantasını çaldırmıştı.
Dün gece arabasını çaldırdı.
- Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
- Cüzdanım otobüste çalındı.
Sanırım valizim çalındı.
Kredi kartım metroda çalındı.
Dün gece saatimi çaldırdım.
Onu kilitsiz bıraktığı için onun bisikleti çalındı.
Tom'un bir arkadaşı kimliğini çaldırdı.
Mary çantasının çalındığını iddia etti.
Onlar benim aşkımı ve mutluluğun bütün renklerini çaldılar.
Tom yarışmayı kazandığını hayal etti fakat onun ödülü çalındı.