Examples of using "Pénzét" in a sentence and their turkish translations:
Birisi onun parasını çaldı.
Bu paraya değer.
O, parasını çantaya koyar.
O, parasını hisse senetlerine yatırdı.
Onun parası bankada.
Birisi Tom'un parasını çaldı.
Tom bütün parasını kaybetti.
O, bütün parasını kutuya koydu.
Bütün parasını kıyafetlerde çarçur eder.
Tom nasıl para kazanıyor?
Tüm parasını kıyafetlere çarçur ediyor.
Dan parasını bir dolandırıcıya kaybetti.
Parasını çantaya koydu.
Adam onun bütün parasını soydu.
Tom neredeyse bütün parasını hayıra verdi.
Tom parasını bankaya yatırdı.
Bana paranı ver.
Dan biriktirdiği tüm parayı Linda'ya verdi.
O, onun bütün parasını ona geri vermeye hazırdı.
Tom parasını yatağının altına sakladı.
Paranı unutma.
Tom tasarruflarını döşeğinin altında tutar.
Ay sonuna kadar bütün parasını harcamış olacak.
Onlar Tom'u öldürdüğünü ve onun parasını aldığını düşünüyor.
Tom kısa sürede Mary'nin tüm parasını çaldığını fark etti.
Dan bütün parasını nasıl kaybettiğini ayrıntılı olarak açıkladı.
Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede parasını geri istediğini açıklığa kavuşturdu.
Yoldan uzakta bulunan annesi ile birlikte, Duke şirketinden zimmetine para geçirme planına devam edebildi.