Examples of using "Bizonyíték" in a sentence and their turkish translations:
- Kanıt yok.
- Hiç kanıt yok.
- Hiç delil yok.
Bu kanıttır.
Herhangi bir kanıt var mı?
Onun hakkında hiç kanıt yok.
İşte bilimsel kanıt.
Ona dokunmayın. O delil.
Çünkü bulgular sizi kanıtlamaya zorlar.
O kanıt istedi.
Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.
Kanıta ihtiyacım var.
Fakat gerçek uzmanlık bulguda bulunur.
Hâlâ kanıt yok.
O, bilimsel olarak kanıtlanmış mı?
Bu Mary'nin masum olduğunun reddedilemez kanıtıdır.
Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
Nörolojik olarak farklı olduğuma başka kanıt istiyorsanız