Translation of "Beszélnünk" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Beszélnünk" in a sentence and their turkish translations:

- Négyszemközt kell beszélnünk.
- Személyesen kell beszélnünk.

Biz özel konuşmalıyız.

Beszélnünk kell.

Senin ve benim konuşmaya ihtiyacımız var.

Beszélnünk kellene.

Konuşsak iyi olur.

- Nekünk kell először beszélnünk.
- Beszélnünk kell először.

Önce konuşmalıyız.

Tamás, beszélnünk kell.

Tom, konuşmak zorundayız.

Beszélnünk kellene először.

Önce biz konuşmalıyız.

Beszélnünk kell még.

Bizim daha fazla konuşmamız gerekiyor.

Talán beszélnünk kellene.

Belki konuşmalıyız.

Beszélnünk kell egymással.

Sen ve ben konuşmalıyız.

Beszélnünk kell veled.

Bizim seninle konuşmamız gerek.

Beszélnünk kell Tamással.

Bizim Tom'la konuşmamız gerek.

Beszélnünk kell erről.

Bunun hakkında konuşmamız gerekiyor.

Nincs miről beszélnünk.

Hakkında konuşacak bir şeyimiz yoktu.

Beszélnünk kellett Tomival.

Biz Tom'la konuşmak zorundaydık.

Beszélnünk kell veled valamiről.

Bir şey hakkında seninle konuşmamız gerek.

Beszélnünk kellett volna róla.

Bize bu konudan bahsedilmeliydi.

Nem kell beszélnünk róla.

Bu konuda konuşmak istemiyoruz.

Ezt meg kellene beszélnünk.

Bunu tartışmalıyız.

Beszélnünk kell majd valamikor.

Sonra konuşmamız gerekecek.

Igazából nincs miről beszélnünk.

Bizim gerçekten hakkında konuşacak hiçbir şeyimiz yok.

Nem erről kell beszélnünk.

Hakkında konuşacağımız şey bu değil.

Vagy ha ezekről felesleges beszélnünk,

ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa

Így nem kell egymással beszélnünk,

Bizi birbirimizle gerçekten konuşma zahmetinden kurtarıyor.

Azt gondolom, beszélnünk kellene vele.

Sanırım onunla konuşmalısın.

Lenne itt valami, amit meg kellene beszélnünk.

Hakkında konuşacağımız bir şey olmalı.

- Legfőbb ideje, hogy beszéljünk egymással.
- Ideje beszélnünk.

- Konuşmamız gerekiyor.
- Konuşmamızın vakti geldi.

Van pár dolog, amit meg kéne beszélnünk.

Tartışmamız gereken bazı şeyler var.

Maradt még egy kérdés, amit meg kell beszélnünk.

Konuşmamız gereken bir konu daha var.

- Át kell beszélnünk a dolgot.
- Ezt meg kell tárgyalnunk.

Bunu konuşmamız gerekiyor.

- Vannak dolgok, amiket meg kell vitatnunk.
- Vannak olyan dolgok, amelyeket meg kell beszélnünk.

Onlar tartışmamız gereken konular.

- El kell mondanunk Tomnak, hogy mi történt.
- Beszélnünk kell Tomnak arról, ami történt.

Tom'a neler olduğunu anlatmalıyız.

Tudom, hogy elég késő van, de nem bánná, ha most átmennék? Van valami, amit meg kell beszélnünk.

Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.