Examples of using "Először" in a sentence and their turkish translations:
İlk tavsiyem şöyle:
Önce kim ateş etti?
Öncelikle,
O başta çalıştı.
Önce sen.
Önce siz buyurun.
Önce yemek yiyelim.
Önce konuşmalıyız.
Hele bir yoklayayım.
Ama buna geçmeden önce, muhtemelen senin de
Pekâlâ, öncelikle...
İlk yapacağınız şey nedir?
Ama artık... İlk defa olarak...
- Biz ilk olarak vardık.
- İlk biz ulaştık.
İlk olarak gidebilir miyim?
İlk olarak ben gideceğim.
Önce Tom buraya geldi.
Ben ilk ne söyleyeceğim.
Önce biz konuşmalıyız.
Buraya ilk defa mı geliyorsunuz?
- Önce bir dilekte bulun.
- Önce bir niyet et.
Önce kendini kanıtlamalısın.
Başta zordu.
Önce Tom'u aradım.
Önce, ben hayal kırıklığına uğradım.
Önce Tom konuştu.
- Tom ilk geldi.
- Tom ilk olarak geldi.
Önce ben sordum.
Önce sana sordum.
Önce bayanlar.
Başlangıçta utangaç hissettim.
Önce kahvaltı yapmalıyım.
Siz ikiniz, ilk nerede karşılaşmıştınız?
Çabalarımızı önce kırmızıya odaklıyoruz.
ve modern tarihte ilk kez
İlk başta şekilsiz bir leke oluşturuyorlar.
İzin verin öncelikle kendi değerlerim hakkındaki hataları paylaşayım.
birinin önce düşmesi gerek,
- Önce nereye gitmek istersin?
- İlk önce nereye gitmek istersin?
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
İlk olarak, onlar ona inanmadılar.
Bu ilk kez bir ata binişim.
Önce Tom'u görmek istiyorum.
Önce bunu yapalım.
Önce Tom buradaydı.
Önce bir içkiye ihtiyacım var.
Hayatımda ilk defa Roma'yı ziyaret ettim.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
Önce Tom'a sormak zorundasın.
Başta ona inanmadım.
- Başlangıçta, yanlışlıkla seni erkek kardeşine benzettim.
- Başlangıçta seni erkek kardeşinle karıştırdım.
- Başlangıçta seni erkek kardeşine benzettim.
- Buraya ilk biz geldik.
- Önce biz geldik buraya.
- Burada kim birinciydi?
- Buraya ilk kim geldi?
Önce paraya ihtiyacımız var.
Başlangıçta Tom'a inanmadım.
Önce onlar konuşsun.
Önce onu arasam iyi olur.
Önce ben gireceğim.
Sn ve Tom ilk kez nasıl tanıştınız?
Kim önce gitmek ister?
Önce oradaydım.
Önce buradaydım.
- Önce bu gömlekleri ütüleyin.
- Önce bu gömlekleri ütüle.
İlk olarak durun.
İlki, bağımsızlığın berbat bir şey olduğu.
Kokuyu hemen fark ettim.
öncelikle çalışanlarınızla ilgilenmelisiniz.
Önce OkCupid'e girdim
Hapsedilmenin duygusal olarak nasıl bir his olduğunu
Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.
Onunla nerede tanıştın? Hatırlıyor musun?
İlki, izlemesi keyifli; deneyin.
Amerikalılara benzeyen yabancıları hayatımda ilk kez o zaman görmüştüm.
İlk başta onunla konuşmak için kendimi biraz fazla utangaç hissettim.
Önce senin ateşini ölçelim.
İlk kez aşık olduğunda kaç yaşındaydın?
Bir yaz öğleden sonrasında ilk defa buluştular.
Tatoeba'yı ilk kez ne zaman gördün?
Önce Tavanı boyayalım.
- Önce bunu bitirmeliyim.
- Önce bunu bitirmem gerekiyor.
- Önce bunu bitirmek zorundayım.
Önce aranmalıydım.
Şu ana kadar bugün Tom'un gülümsediğini ilk kez gördüm.
Bu bana ilk kez olmadı.
Önce, sana göstermek istediğim bir şey var.
Önce bir plana ihtiyacımız var.
Önce eğitimini bitir.
Biz ilk kez Boston'da konser verdik.
Önce benimle konuşmalıydın.
Neden önce bana söylemedin?
İlk başta, fikir saçma görünüyordu.
Geçen yıl ilk kez Boston'a gittik.
Önce hasta olduğumu düşündüm.
Onunla ilk tanışmamı hatırlamıyorum.
Öncelikle sigarayı bırakmalısınız.
ve ilk defa bunu gerçekten yapabiliyoruz.
Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.
Başkan en önemli haber ağlarından birini kapatınca
İlk olarak, bir alan adı sunucusuna,
Bu çalgının sesini ilk duyduğumda