Examples of using "ügyben" in a sentence and their turkish translations:
O, iş için seyahate gitti.
Katılacak acil bir konum var.
O, iş için oraya gitti.
Ben iş için buradayım.
Sen iş için mi buradasın?
Bu yüzden bir şeyler yazmaya başladım.
Lütfen onunla ilgili bir şey yap.
İş için geldiğini düşündüm.
Onun hakkında bir şey yapamam.
Onun hakkında ne yapacağız?
Bunun hakkında ne yapılabilir.
İş için Yokohama'yı ziyaret ettik.
Tom'la zaten o konu hakkında konuştum.
- Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktınız?
- Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktın?
İş için sık sık Japonya'yı ziyaret eder.
O cinayet davasına karışmış gibi görünüyor.
Bu olayda adaletin olduğunu sanmıyorum.
Bu gece iş için Şili'ye seyahat edeceğim.
Bu konuda tamamen yalnızım.
Polis olaydaki şüpheliyi tutukladı.
Patron Tom'u iş için Boston'a gönderdi.
Bunu biliyoruz ve buna yönelik bir şeyler yapmamız gerek.
Tom olaya karıştığını kabul etmedi.