Examples of using "ígéretét" in a sentence and their turkish translations:
- O, sözünü tuttu.
- O sözünü tuttu.
Tom sık sık sözünü tutmaz.
O, sözüne sadık kalmayacaktır.
Tom sık sık sözünde durmaz.
O sözlerini tutmadı.
- Sözünü tuttu.
- Sözünde durdu.
Tom asla sözünden dönmez.
Tom nadiren sözünü tutmaz.
Tom sözünü bozmadı.
O, babasına verdiği sözü yerine getiremedi.
Tom sözünü tutmazsa pişman olur.
Bir insan sözünü tutmalı.
Tom bana verdiği sözü tutmadı.
Neden devlet okullarının verdiği umudu iyileştirmeyi denemiyoruz
Herkes onun sözünden dönecek son adam olduğunu bilir.
Roosevelt sözünü tuttu.
Tom'un sözünü unutmadığından eminim.
O iki kez sözünden döndükten sonra ona hâlâ güveniyor musun?