Examples of using "Sohasem" in a sentence and their turkish translations:
Ben hiç sigara içmedim.
Paris'te hiç bulunmadım.
Bira asla biraya dokunmam.
O asla şaraba dokunmadı.
Daha önce hiç Almanya'da bulunmadım.
Onu hiç duymadım.
Onu asla demedim.
Sana ne kadar teşekkür etsem azdır.
o asla tekrar dövüşemeyecek,
Ben hiç zürafa görmedim.
Özür dilerim. Seni incitmek istememiştim.
Tom asla paradan bahsetmez.
- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.
Hiç Çin yemeği yemedim.
Evleneceğimi gerçekten hiç düşünmemiştim.
Hiç Oslo'ya gitmedim.
Bir erkek arkadaşı olmadı.
Tom asla onun hakkında konuşmadı.
Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.
Asla inanmayacaklar bize.
Daha önce hiç sorun olmadı.
Müşterilerim asla şikayet etmez.
Onun için hiç endişelenmem gerekmedi.
Beni asla canlı ele geçiremeyeceksin!
Ben kendim orada bulunmadım.
Asla gerçek aşkı bulamayacağım.
hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.
Ancak gelişme asla garanti edilemez.
O şehri asla duymadım.
Kırmızı bir buzdolabı hiç görmedim.
Öğrenmenin yaşı yoktur.
Tom asla benim adımı hatırlamaz.
Bunu yapsaydım kendimi asla affetmezdim.
Tom parayı hiç dert etmedi.
Tom beni asla affetmedi.
Bu oğlan asla yalan söylemez.
Hiç kitap okumadım.
Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.
O asla olmamalıydı.
Daha önce bir randevuyu hiç iptal etmedi.
İlk deneyimimi asla unutmayacağım.
Tom asla sözünden dönmez.
Mt.Fuji'ye asla tırmanmadım.
Ben özellikle matematikte güçlü değilim.
Onu hiç tahmin etmedim.
Tom Mary'nin dans ettiğini asla görmedi.
O seferden asla geri dönmedi.
Hiç trafik kazası geçirmedim.
Beni sevdiğini bana asla söylemiyorsun.
Bildiğim kadarıyla, o hiçbir zaman böyle bir yanlış yapmadı.
Onu orada göreceğimi hiç düşünmedim.
Ben biyolojiyi hiç sevmedim.
Bir kediyle hiç uyumadığını görüyorum.
Okula asla geç kalmamakla gurur duyuyorum.
Bu hiç olmamış gibi davranacağım.
Bu hiç olmamış gibi davranacağız.
Bir insan çok fazla içebilir fakat bir insan asla yeterince içmez.
Amerika Birleşik Devletlerinde asla bulunmadım.
O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.
- "Tom'un kazanacağını hiç düşünmemiştim." "Ben de."
- "Tom'un yeneceğini hiç düşünmemiştim." "Ben de."
- "Tom'un galip geleceğini hiç düşünmemiştim." "Ben de."
O, ondan o kadar çok nefret etti ki ailemiz asla gidemedi ve onu ziyaret edemedi.
Tom'un garajı hiç kullanmadığı şeylerle doludur.
Ne yaparsam yapayım, ailem asla mutlu değil.
Asla kahve içmem.
Mary oğlunu tekrar görmeyeceğini düşündü.
Öğrenmek için asla geç değildir.
Öğrenmek için asla çok geç değildir.
Bazı insanlar aya inişlerin asla olmadığına inanıyorlar.
İkinci en iyi asla yeterli değildir.
Neden hiç yardım etmiyorsun?
Asla bilmezsin.