Examples of using "Wertvollste" in a sentence and their turkish translations:
O, takımımızdaki en değerli oyuncudur.
Takımımızda en değerli oyuncudur.
Sağlık sahip olduğumuz en değerli şey.
Altın tüm metallerin en değerlisidir.
Dostluk dünyanın en büyük hazinesidir.
Zaman, bir insanın harcayabileceği en değerli şeydir.
Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin
Ya bu Karun hazinesinin en değerli parçası olan bir kanatlı denizatı broşü vardı