Examples of using "Verdiente" in a sentence and their turkish translations:
- Gazete dağıtarak para kazandı.
- Gazete teslim ederek para kazanıyordu.
- Hak ettiğini aldı.
- Hak ettiğini buldu.
- Onun suçu ölüm cezasını hak etti.
- İşlediği suç ölüm cezasına layıktı.
Tom hak ettiğini aldı.
Bir öğretmen olarak hayatını kazandı.
Keşke daha fazla para kazansam.
- Tom layığını buldu.
- Tom tamamen hak ettiğini aldı.
Tom aldığı cezayı hak etti.
Aldığım cezayı hak etmedim.
Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.
Tom bir sürü para kazanmış zeki bir işadamıydı.
Emekliliğini alarak çok büyük bir şey kazanmadı.
En iyi satan romanı yazarak bir servet yaptı.
O bir şarkıcı olarak geçimini sağladı.
Borsaya 800 dolar ile başlayıp iki hafta sonra 350 milyon dolar para kazanmıştı
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
O bir gece kulübü müzisyeni olarak iyi bir geçim sağlayamadığı için tüm günlük bir işe girmek zorunda kaldı.
New York'ta bir sürü para yaptı ve doğduğu küçük kasabaya geri döndü.