Translation of "Usa" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Usa" in a sentence and their turkish translations:

Willkommen in den USA!

ABD'ye hoş geldiniz.

Zwischen der USA und Russland.

küçük bir ada grubu.

In den USA, zum Beispiel,

Birleşik Devletler'de örneğin,

Mit der die USA Militärregierungen

Latin Amerika'daki askerî rejimlerin Birleşik Devletler'in desteğiyle

Die USA sind sehr groß.

ABD çok büyük.

Ich komme aus den USA.

Amerikalıyım.

Es ist ein Problem der USA.

bu Amerika'nın problemi.

Nicht die USA. Auch nicht Großbritannien.

Birleşik Devletler istemiyor. İngiltere de öyle.

Die wollen in die USA emigrieren.

Amerika'ya göç edecekler.

Diese Stadt ist in den USA.

Bu şehir, ABD'dedir.

Ich war nie in den USA.

ABD'de hiç bulunmadım.

In den USA sind Schulbusse gelb.

- Amerika Birleşik Devletlerinde okul otobüsleri sarıdır.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde okul otobüsleri sarıdır.
- ABD'de okul otobüsleri sarı renktedir.

Ich war zweimal in den USA.

Ben ABD'de iki kez bulundum.

Die USA sind ein repräsentativer demokratischer Staat.

ABD örnek bir demokrasi ülkesi.

Ich möchte irgendwann in die USA gehen.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

Die USA sind nicht die demokratischste Nation.

Amerika en demokratik ulus değildir.

Ich würde gerne in die USA gehen.

ABD'ye gitmek istiyorum.

Welche Sprache spricht man in den USA?

ABD'de hangi diller konuşuluyor?

Es gibt in den USA zahlreiche Waldbrände.

Amerika'da pek çok orman yangını var.

Wann ist er in die USA zurückgekehrt?

Amerika'ya ne zaman döndü?

Nach Hurrikan Katrina, haben überall in den USA

Katrina Kasırgası'ndan sonra

Sagen zwei Drittel aller Einwohner der USA: "Nie."

Birleşik Devletler genelindeki insanların üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.

Er geht auf jeden Fall in die USA.

O kesinlikle ABD'ye gidecek.

Genau wie die USA ist Großbritannien großteils abgeriegelt.

Tıpkı ABD gibi, Birleşik Krallık’ta da sokağa çıkma kısıtlamaları var.

Die USA ersuchen die Auslieferung von Julian Assange.

Amerika Birleşik Devletleri Julian Assange'ın iadesini istiyor.

Der Iran hat den USA den Krieg erklärt.

İran ABD'ye karşı savaş ilan etti.

Wir haben viele Bestellungen aus den USA erhalten.

Amerika'dan çok sipariş aldık.

Er sagte, die USA würden sich nicht einmischen.

Amerika Birleşik Devletleri'nin engel olmayacağını söyledi.

Die Spannungen zwischen den USA und Russland wachsen.

ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler yükselişte.

Wenn in den USA heute ein Patent vergeben wird,

Şu anda Amerika'da bir patent verildikten sonra

Oder ich könnte nicht mehr heim in die USA,

çoğunluğun Müslüman olduğu bir ülkeden geldiğim için

Während die USA im Zeitalter der Entdeckung führend waren,

ABD'nin bu keşif çağına,

Die Gefängnisrate der USA ist die höchste der Welt.

ABD'nin hapse girme oranı dünyada en yüksektir.

Schneller als jemals zuvor in der Geschichte der USA.

birkaç hafta içinde işten çıkardı.

In den USA erreichte die Arbeitslosenquote 2009 eine Rekordhöhe.

ABD işsizlik oranı 2009 yılında rekor kırdı.

Warum sagt man in den USA "fall" für den Herbst?

Neden Sonbahara Amerika'da "fall" denir?

Ich habe hört, dass Mary in die USA gehen wird.

Mary'nin ABD'ye gideceğini duydum.

Die USA exportieren Passagierflugzeuge im Wert von mehreren Milliarden Dollar.

Amerika Birleşik Devletleri milyarlarca dolar değerinde yolcu uçakları ihraç etmektedir.

Wer wird deiner Meinung nach der nächste Präsident der USA?

- Amerika Birleşik Devlet'lerinin bir sonraki başkanının kim olacağını düşünüyorsun?
- Sence kim Amerika Birleşik Devlet'lerinin bir sonraki başkanı olacak.

In den USA haben viele Leute Zäune um ihre Grundstücke.

Amerika'da birçok kişinin evlerinin etrafında çitleri var.

Dieses Land hat die diplomatischen Beziehungen mit den USA abgebrochen.

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.

In den USA müssen die Schüler nicht auf staubigem Boden sitzen.

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

Welche Stadt ist die Hauptstadt der USA, Washington oder New York?

Amerika Birleşik Devletlerinin başkenti hangisidir, Washington'mu yoksa New York'mu?

Ich würde gern mit einem Cabrio quer durch die USA fahren.

Ben üstü açık bir arabayla ABD çapında dolaşmak isterim.

- Er kommt aus den Vereinigten Staaten.
- Er kommt aus den USA.

O, Amerika Birleşik Devletleri'nden.

Sie ist in den USA aufgewachsen, doch ihre Muttersprache ist Japanisch.

O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.

Nur wenige Wochen später starteten die USA ihren ersten Astronauten, Alan Shepherd.

Sadece haftalar sonra, Amerika Birleşik Devletleri ilk astronotu Alan Shepherd'ı başlattı.

Im 19. Jahrhundert wurden viele Afrikaner als Sklaven in die USA verkauft.

19. yüzyılda birçok Afrikalı Amerika'da köle olarak satıldı.

Was glaubst du, warum Fußball in den USA nicht so populär ist?

ABD'de futbolun popüler olmadığını niçin düşünüyorsunuz?

Das entspricht der Hälfte dessen, was in den USA für Bildung ausgegeben wird.

Bu, ABD'de eğitime harcanan para toplamının yarısı ediyor.

Nun, als ein schwarzer Mann in den USA fand das bei mir Anklang.

Amerikalı bir siyah olarak, bu kafamda çınladı durdu.

Ja, einige Unternehmen in den USA haben dieses Programm für ihre Mitarbeiter verboten

evet Amerika'da bazı şirketler çalışanlarına bu programı yasakladı

- Welche Sprache spricht man in Amerika?
- Welche Sprache spricht man in den USA?

Amerika'da hangi dil konuşulur?

- Er möchte in die Vereinigten Staaten gehen.
- Er will in die USA gehen.

O, Amerika Birleşik Devletlerine gitmek istiyor.

- Kanada ist ein Nachbarland der USA.
- Kanada ist ein Nachbarland der Vereinigten Staaten.

Kanada, ABD'ye komşu bir ülkedir.

Er liest gerne die chinesischen Bücher, die sein Vater in den USA geschrieben hat.

Babasının Amerika'da yazdığı Çince kitabı okumayı seviyor.

In der Vergangenheit der USA hatte man nie viele Optionen, wenn man entlassen wurde.

Amerikan tarihinin çoğunda, eğer işten çıkarıldıysanız, çok fazla seçeneğiniz yoktu.

Z.B. bei der Grippe von 1918, da gab es enorme Truppenbewegungen durch die USA

1918 grip döneminde, Birleşik Devletler genelinde birliklerin büyük bir hareketliliği vardı,

Die USA können sich Hoffnung machen, schwache und kleine Länder einzuschüchtern, nicht aber Russland.

Birleşmiş Devletler, ülkeleri zayıf ve küçük yapmakla korkutmayı umabilir ama Rusya'yı değil.

- Russland importierte Weizen aus den USA.
- Russland führte Weizen aus den Vereinigten Staaten ein.

Rusya Amerika'dan buğday ithal etti.

Und nur die Grippe allein kann schon 60.000 Menschen in der USA pro Jahr töten

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.

In den USA ist es illegal, Menschen zu foltern, um von diesen Informationen zu erhalten.

ABD'de, onlardan bilgi almak için insanlara işkence yapmak yasaktır.

Eines Tages werden die USA eine Frau zum Präsidenten wählen, ... und das wird nicht ohne sein.

Bir gün ABD bir kadın başkan seçecek ve bu güzel olmayacak.

In den USA betrug Arbeitslosenquote im Oktober 2015 5 Prozent, der niedrigste Stand seit April 2008.

Ekim 2015 yılında ABD'de işsizlik oranı yüzde 5, Nisan 2008 tarihinden beri en düşük seviyede.

Russland, die Europäische Union und die USA beschuldigen einander, sich in die inneren Angelegenheiten der Ukraine einzumischen.

Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.

Rund fünfundsechzig Prozent der erwachsenen Bevölkerung der USA haben Übergewicht, was nicht gut für ihre Gesundheit ist.

Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık % 65'i sağlıkları için iyi olmayan aşırı kiloludurlar.

In den USA gibt es mehr Häftlinge, als die Gefängnisse aufnehmen können. Daher sind die Haftanstalten überfüllt.

Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.

- Laut einer landesweiten Umfrage in den USA ist es ein geläufiger Glaube, dass Moslems mit Terrorismus verbunden sind.
- Laut einer landesweiten Umfrage ist es in den USA ein geläufiger Glaube, Muslime hätten etwas mit Terrorismus zu tun.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

Die Zahl in den USA in der Türkei hat bereits gesagt, dass wir eine enorme Menge von hatten

Türkiye'de de var Amerika'daki sayıyı zaten söylemiştik muazzam miktarda

- Die USA sind ein guter Absatzmarkt für japanische Produkte.
- Die Vereinigten Staaten von Amerika sind ein guter Absatzmarkt für japanische Produkte.

ABD, Japon ürünleri için iyi bir pazardır.

- Der Grand Canyon ist einer der beliebtesten Orte in den USA.
- Der Grand Canyon zählt zu den beliebtesten Orten der Vereinigten Staaten.

Büyük Kanyon ABD'deki en popüler yerlerden biridir.

- Letzte Woche versandte ich an ihn einige Andenken aus den Vereinigten Staaten.
- Letzte Woche hab ich ihm einige Souvenirs aus den USA geschickt.

Geçen hafta, ABD'den ona bazı hediyelik eşyalar postaladım.

- Ich war zweimal in den USA.
- Ich bin schon zweimal in den Staaten gewesen.
- Ich bin schon zweimal in den Vereinigten Staaten gewesen.

Ben ABD'de iki kez bulundum.

- Welche Sprache wird in den Vereinigten Staaten gesprochen?
- Welche Sprache spricht man in den USA?
- Welche Sprache spricht man in den Vereinigten Staaten?

ABD'de hangi dilleri konuşuyorlar?

- Auf der amerikanischen Flagge gibt es für jeden Staat einen Stern.
- Auf der Flagge der USA befindet sich für jeden Staat ein Stern.

- Amerikan bayrağında her eyalet için bir yıldız vardır.
- Amerikan bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız vardır.
- ABD bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız var.

- Ich habe ein paar Freunde in den USA.
- Ich habe ein paar Freunde in den Vereinigten Staaten.
- Ich habe ein paar Freunde in Amerika.

ABD'de birkaç arkadaşım var.

- Ich habe einige Freunde in den Vereinigten Staaten.
- Ich habe ein paar Freunde in den USA.
- Ich habe ein paar Freunde in den Vereinigten Staaten.

- Amerika'da birkaç arkadaşım var.
- ABD'de birkaç arkadaşım var.

- Sie ist in den Vereinigten Staaten von Amerika aufgewachsen, aber ihre Muttersprache ist Japanisch.
- Sie ist in den USA aufgewachsen, doch ihre Muttersprache ist Japanisch.

O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.

Was würde geschehen, wenn zwei Großmächte mit verschiedenen Sprachen, wie z. B. USA und China, übereinkommen würden, versuchsweise das Lernen von Esperanto in den Grundschulen einzuführen?

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?