Translation of "Russland" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Russland" in a sentence and their turkish translations:

Russland, 1812.

Rusya, 1812.

Russland ist groß.

Rusya büyüktür.

Hergestellt in Russland.

Rus malı.

Ich liebe Russland.

Rusya'yı seviyorum.

Das ist Russland!

Burası Rusya'dır!

- Wir sind nach Russland gegangen.
- Wir gingen nach Russland.

Rusya'ya gittik.

- Ich wurde in Russland geboren.
- Ich bin in Russland geboren.

Rusya'da doğdum.

Von Russland bis Kanada.

Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.

Wir kommen aus Russland.

Biz Rusya'danız.

Ich komme aus Russland.

- Ben Rusyalıyım.
- Rusyalıyım.

Ich bin in Russland.

Rusya'dayım.

Ich fahre nach Russland.

Ben Rusya'ya gidiyorum.

Es schneit in Russland.

Rusya'da kar yağar.

- Russland schaut großen finanziellen Schwierigkeiten entgegen.
- Russland steht vor großen finanziellen Schwierigkeiten.

- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.

Zwischen der USA und Russland.

küçük bir ada grubu.

Frankreich führte Krieg gegen Russland.

Fransa, Rusya ile savaştaydı.

Ich sehe gerade „Russland heute“.

Ben şimdi "Russia Today"i izliyorum.

Ich wurde in Russland geboren.

Rusya'da doğdum.

Russland ist größer als Italien.

Rusya İtalya'dan daha büyük.

Russland ist ein nordisches Land.

Rusya bir Nordik ülkesidir.

Ich habe ganz Russland bereist.

Rusya'yı çepeçevre seyahat ettim.

Russland wies beide Forderungen zurück.

Rusya her iki talebi de reddetti.

Wir sagen immer, dass Russland von Israel, Russland von Amerika und China gemacht wurde

Amerika'nın yaptığı İsrail'in yaptığı Rusya'nın Çin'in birilerinin yaptığı proje diyoruz hep

- Russland ist das größte Land der Erde.
- Russland ist das größte Land der Welt.

Rusya, dünyanın en büyük ülkesidir.

- Russland importierte Weizen aus den USA.
- Russland führte Weizen aus den Vereinigten Staaten ein.

Rusya Amerika'dan buğday ithal etti.

Russland ist ein sehr großes Land.

Rusya çok büyük bir ülkedir.

Napoleon führte seine Truppen nach Russland.

Napolyon, askerlerini Rusya'ya yönlendirdi.

Moskau ist die Hauptstadt von Russland.

Moskova, Rusya'nın başkentidir.

Russland wird von Motorradfahrern gesteuert werden!

Rusya motosikletçiler tarafından kontrol edilecektir!

Ein Alliierter von Serbien war Russland.

Sırbistan'ın müttefiklerinden biri Rusya'ydı.

Russland hat ein äußerst ausgedehntes Territorium.

Rusya olağanüstü genişlikte bir yüzölçümüne sahip.

Russland hatte sich als eine zweite Supermacht erwiesen.

Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.

Ist Natascha ein in Russland häufig vorkommender Name?

Natasha, Rusya'da yaygın bir isim mi?

In Russland ist über Tscheljabinsk ein Asteroid explodiert.

Bir asteroid, Rusya'daki Çelyabinsk üzerinde patladı.

Ist Russland ein Teil von Europa oder Asien?

- Rusya; Avrupa'nın mı, Asya'nın mı bir parçasıdır?
- Rusya Avrupa'nın mı yoksa Asya'nın mı bir parçasıdır?

Die Spannungen zwischen den USA und Russland wachsen.

ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler yükselişte.

...dass Russland zu einem Teil Europas wird. Bis Wladiwostok.

Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.

Aber der amerikanische Krieg mit Russland ging diesmal weiter

Fakat Amerika'nın bu sefer savaşı Rusya'yla devam etti

Für seine eigenen Kampagnen in Russland und Deutschland zurückzog .

Rusya ve Almanya'daki kendi kampanyaları için giderek

Frankreich, Österreich und Russland bildeten eine Allianz gegen Preußen.

Fransa, Avusturya ve Rusya; Prusya'ya karşı bir ittifak kurdu.

Tom und Maria haben ein Kind aus Russland adoptiert.

Tom ve Mary, Rusya'dan bir çocuk evlât edindi.

Unser Betrieb plant, in Russland eine neue Chemiefabrik zu bauen.

Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.

Natasha wurde in Russland geboren, aber sie kann kein Russisch.

Natasha Rusya'da doğdu ama o Rusça bilmiyor.

Die Zentralheizung ist die in Russland am weitesten verbreitete Heizungsart.

Merkezi ısıtma Rusya'da en yaygın olarak kullanılan ısıtma biçimidir.

Der Baikalsee in Russland ist der tiefste See der Erde.

Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.

Finnland hat Russland bei den Olympischen Winterspielen aus dem Hockeywettkampf befördert.

Finlandiya Rusya'yı Kış Olimpiyatları hokey turnuvasından eledi.

- Russland ist der größte Staat der Welt und der Vatikan ist der kleinste Staat der Welt.
- Russland ist der größte Staat der Welt, der Vatikan der kleinste.

Rusya, dünyadaki en büyük devlettir ve Vatikan dünyadaki en küçük devlettir.

Obwohl große Staaten wie Amerika, China und Russland um 1 Meter Land kämpften

Amerika,Çin ve Rusya gibi büyük devletlerin 1 metre toprak için savaş vermesine rağmen

Führte Russland in den 7 jährigen Krieg gegen Friedrich den Großen von Preußen.

O Rusya'yı Avusturya ve Fransa'nın yanında Prusya'ya karşı savaşa sürükledi.

Nach deiner Antwort, bin ich überzeugt: Es gibt viele intelligente Menschen in Russland!

Senin cevabından sonra ikna oldum, Rusya'da çok fazla zeki insan var!

Sich gut mit Russland zu verstehen ist eine gute Sache, keine schlechte Sache.

Rusya'yla anlaşmak iyi bir şey, kötü değil.

- Europa ist auf russisches Gas angewiesen.
- Europa kann auf Gas aus Russland nicht verzichten.

Avrupa, Rusya'nın gazı olmadan yapamaz.

Die USA können sich Hoffnung machen, schwache und kleine Länder einzuschüchtern, nicht aber Russland.

Birleşmiş Devletler, ülkeleri zayıf ve küçük yapmakla korkutmayı umabilir ama Rusya'yı değil.

Juri Gagarin wurde am 9. März 1934 in der Nähe von Moskau, Russland geboren.

Yuri Gagarin 9 Mart 1934 tarihinde Rusya'da Moskova yakınlarında doğdu.

Sergei Pawlowitsch Koroljow wurde 1906 in der Ukraine, damals ein Teil von Russland, geboren.

Sergei Pavloviç Korolyov o zaman Rusya'nın bir parçası olan Ukrayna'da, 1906 yılında doğdu.

Viele Soldaten starben während des Rückzugs Napoleons aus Russland im Winter 1812 an Unterkühlung.

Birçok asker Napolyon'un 1812 kışında Rusya'dan çekilmesi sırasında hipotermiden öldü.

In Russland war ich ein Deutscher, und jetzt bin ich in Deutschland ein Russe.

Ben Rusya'da Alman bir adamdım ve şimdi Almanya'da bir Rus'um.

Aber sein blinder Glaube an den Kaiser überlebte Russland nicht ... von nun an würde er

Ancak İmparator'a olan körü körüne inancı Rusya'dan sağ çıkamadı ... bundan sonra

Es gibt Russen, die glauben, dass Russland von der übrigen Welt nicht ernst genommen wird.

Rusya'nın dünyanın geri kalanı tarafından ciddiye alınmadığına inanan Ruslar var.

Russland ist eines der Länder in der Welt, in denen die meisten Morde begangen werden.

Rusya dünyada en çok cinayet işlenen ülkelerden biridir.

Er würde in Russland gebraucht werden und wurde 1812 unter dem Kommando des Dritten Korps abberufen.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

Als die Grande Armée tiefer in Russland vordrang, war Ney immer in der Nähe der Aktion - führende

Grande Armée, Rusya'nın derinliklerine doğru ilerlerken, Ney her zaman aksiyona yakındı

Russland, die Europäische Union und die USA beschuldigen einander, sich in die inneren Angelegenheiten der Ukraine einzumischen.

Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.

Ich machte einen Schnelllesekurs und las "Krieg und Frieden" in zwanzig Minuten. Es hat mit Russland zu tun.

Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.

Sie drangen tief in Russland und das Mittelmeer ein und wagten sogar, das anzugreifen, was sie Miklagard nannten, die

Rusya ve Akdeniz'in derinliklerinde dolaştılar, hatta Miklagard dedikleri

Die Logik und der gesunde Menschenverstand legen nahe, dass Russland, die Europäische Union und die Vereinigten Staaten gemeinsam handeln müssen.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

- In jeder russischen Stadt gibt es eine Leninstraße und eine Puschkinstraße.
- In Russland gibt es in jeder Stadt eine Lenin- und eine Puschkinstraße.

Rusya'nın her şehrinde Lenin Caddesi ve Puşkin caddesi var.

Der Krieg begann schlecht für Russland da sie eine schwere Niederlage durch Karl XII (auch Carolus Rex genannt) von Schweden in der Schlacht bei Narva einstecken mussten.

Savaş Rusya için savaş Narva Yenigisi ile kötü başladı.