Examples of using "Ufer" in a sentence and their turkish translations:
Sahile gidiyorum.
Sami sahile geri yüzdü.
Hızlıca kıyıya çıkmalıyım.
Nehir taştı.
Bir adam karşı kıyıda balık avlıyordu.
Nehir taştı.
Denizin başladığı yerde kara biter.
ve kıyı boyunca yiyecek kaynakları da karşıma çıkabilir.
Her İlkbaharda nehir burada taşar.
Bu nehir taşacak.
Bu nehir bazen çözülme sonrası taşar.
Tayfun nehrin taşmasına neden oldu.
Hızlıca kıyıya çıkmalıyım. Macera daha yeni başlıyor.
Nehir kendi kıyılarını aştı ve çevresindeki alanları sel bastı.
Nehir sağanak nedeniyle çabucak taştı.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.
Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.
İki kurbağa dere kenarında otururken yağmur yağmaya başlar. Kurbağalardan biri diğerine şöyle der: "Çabuk suya gir, yoksa ıslanacağız."
Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.