Translation of "Träume" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Träume" in a sentence and their turkish translations:

Träume ich?

Rüya mı görüyorum?

- Träume gehen in Erfüllung.
- Träume werden wahr.

Hayalleri gerçek olur.

Träume nicht dein Leben, sondern lebe deine Träume!

Hayatını hayal etme, hayallerini yaşa!

Ich träume gern.

Hayal kurmayı severim.

Woher kommen Träume?

Rüyalar nereden gelirler?

Werden Träume Wirklichkeit?

Dilekler gerçekleşir mi?

Ich träume nicht.

Ben rüya görmem.

Ich träume viel.

Çok hayal kurarım.

Träume sind frei.

Rüyalar ücretsizdir.

Süße Träume, Tom.

Tatlı rüyalar, Tom.

- Träume sind frei.
- Träume kosten nichts.
- Träumen kostet nichts.

Düş görmenin hiçbir maliyeti yoktur.

- Ich deutete die Träume.
- Ich habe mal Träume gedeutet.

Ben rüyaları yorumlardım.

Manchmal werden Träume wahr.

Rüyalar bazen gerçek olur.

Jeder hat feuchte Träume.

Herkesin erotik rüyaları vardır.

Ihre Träume wurden wahr.

Onun hayalleri gerçekleşti.

Toms Träume wurden wahr.

Tom'un rüyaları gerçek oldu.

Träume sagen die Wahrheit.

- Rüyalar gerçeği söyler.
- Rüyalar hakikati söyler.

Ich glaube, ich träume.

Hayal kuruyor olmalıyım.

Ich habe viele Träume.

Benim bir sürü hayallerim var.

Ich träume auf Französisch.

Fransızca hayal kurarım.

Ich träume noch davon.

Hâlâ onun hayalini kuruyorum.

Ich träume jede Nacht.

Her gece rüya görürüm.

- Ab und zu träume ich von zuhause.
- Manchmal träume ich von daheim.

Bazen evi hayal ederim.

Ich träume oft von dir.

Ben sık sık senin hakkında rüya görürüm.

Bitte deute meine seltsamen Träume.

Lütfen benim garip rüyalarımı yorumla.

Gute Nacht und träume schön!

İyi geceler ve tatlı rüyalar!

Träume haben nichts zu bedeuten.

Rüyalar anlamsızdır.

Deine Träume sind wahr geworden.

Hayallerin gerçekleşti.

Gute Nacht und schöne Träume.

İyi geceler ve tatlı rüyalar.

Gib nicht deine Träume auf!

Hayallerinden vazgeçme.

Träume werden nicht immer wahr.

Hayaller her zaman yerine gelmez.

- Gute Nacht und schöne Träume.
- Gute Nacht und träum was Schönes.
- Gute Nacht! Und träume süß!
- Gute Nacht und süße Träume!

İyi geceler ve tatlı rüyalar.

- Träum was Schönes!
- Träum süß!
- Träum schön!
- Ich wünsche dir angenehme Träume!
- Süße Träume!

Tatlı rüyalar!

- Ich möchte dir meine Träume nicht erzählen.
- Ich möchte Ihnen meine Träume nicht erzählen.

Hayallerimi sana anlatmak istemiyorum.

Und gib niemals deine Träume auf

Ve asla hayallerinizden vazgeçmeyin

Tom ist der Mann meiner Träume.

Tom hayallerimin adamı.

Du bist das Mädchen meiner Träume.

Sen rüyalarımın kızısın.

Du darfst deine Träume nicht aufgeben.

Hayallerinden vazgeçemezsin.

Ich träume jede Nacht von dir.

Her gece senin hayalini kuruyorum.

Dort ist die Insel meiner Träume!

İşte, hayallerimin adası!

Ich träume jede Nacht von ihm.

Her gece onun hayalini kuruyorum.

Ich träume jede Nacht von ihr.

Her gece onu hayal ediyorum.

Ich träume manchmal von meiner Mutter.

Bazen annemin rüyasını görüyorum.

Sie ist das Mädchen meiner Träume.

O benim hayallerimin kızı.

Deine Träume werden in Erfüllung gehen.

- Hayallerin gerçekleşecek.
- Rüyaların gerçek olacak.

Man soll niemals seine Träume aufgeben!

Hayallerinden asla vazgeçme.

Mögen alle deine Träume wahr werden!

Bütün hayallerin gerçek olsun.

Meine Träume kann ich nicht aufgeben.

Hayalimden vazgeçemiyorum.

Ich träume von einer schönen Frau.

Güzel bir kadın hayal ediyorum.

Sie war die Frau seiner Träume.

O, hayallerinin kadınıydı.

Marias Träume nahmen endlich Gestalt an.

Maria'nın hayalleri sonunda gerçekleşiyordu.

Ich träume, dass ich ihn dort sehe.

Seni orada görmeyi hayal ediyorum.

- Ich bin am Träumen.
- Ich träume gerade.

Sadece hayal ediyorum.

Sie hat große Träume für die Zukunft.

Geleceği için büyük hayalleri var.

Sie lernte den Mann ihrer Träume kennen.

O, hayallerindeki adamla karşılaştı.

Ich glaube an die Macht der Träume.

Ben hayallerin gücüne inanıyorum.

Tom war nicht der Mann meiner Träume.

Tom hayallerimin adamı değildi.

Ich träume davon, mich in Litauen niederzulassen.

Litvanya'ya gitmeyi ve yaşamayı hayal ediyorum.

Träume vom Fliegen, dann wachsen dir Flügel!

Uçabildiğinin hayalini kur, o zaman kanatlanırsın!

Träume vom Fliegen, dann wachsen dir Flügel.

Uçabildiğinin hayalini kur, o zaman kanatlanırsın.

Ja, ich träume mich durch das Leben.

Evet, hayatımda yolumu hayal kurarak alıyorum.

Ich habe kein Geld, aber ich habe Träume.

Hiç param yok, ama hayallerim var.

Ich kann mich kaum je an Träume erinnern.

Ben rüyaları neredeyse hiç hatırlamam.

Ich erinnere mich fast nie an meine Träume.

Ben neredeyse rüyaları hiç hatırlamam.

Manchmal sind unsere Träume alles, was uns bleibt.

Bazen tüm sahip olduklarımız hayallerimizdir.

Ich träume schon seit langem von dieser Reise.

Uzun süredir bu yolculuğu hayal ediyorum.

Ist es nicht langweilig, über Träume zu reden?

Rüyalar hakkında konuşmak sıkıcı değil mi?

Du hast all meine Träume wahr werden lassen.

Sen bütün hayallerimi gerçekleştirdin.

- Die beste Art, seine Träume zu realisieren, ist, aufzuwachen.
- Aufwachen ist die beste Art, seine Träume wahr zu machen.

Hayallerinizi gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.

- Schlaf gut, Timmy.
- Schlaf gut, Timmy!
- Süße Träume, Timmy.

Tatlı rüyalar, Timmy.

Manche Träume geben einen flüchtigen Blick auf die Zukunft.

Bazı rüyalar geleceğin bir belirtisidir.

Ich hoffe, dass alle deine Träume in Erfüllung gehen.

Umarım tüm hayallerin gerçekleşir.

Mit diesem Teleskop kann man Sterne und Träume sehen.

Bu teleskopla yıldızlar ve rüyalar görülebilir.

Jeder würde gerne glauben, dass Träume wahr werden können.

Herkes hayallerin gerçekleşebileceğine inanmak istiyor.

Gute Nacht und guten Flug ins Land der Träume.

İyi geceler ve rüyalar âlemine iyi yolculuklar.

Die Leute sagen, dass ich jede Nacht träume, doch wenn dem so ist, kann ich mich an meinen meiner Träume erinnern.

İnsanlar her gece rüya gördüğümü söylüyor ama eğer görüyorsam, rüyalarımdan birini bile hatırlayamıyorum.

Wir klammern uns noch immer an die Träume unserer Jugend.

Hâlâ gençliğimizin rüyalarına tutunuyoruz.

Ich träume davon, in einigen Jahren nach Tunesien zu gehen.

Birkaç yıl içinde Tunus'a gitmeyi hayal ediyorum.

Sie hätte nie gedacht, dass ihre Träume einmal wahr würden.

O, hayallerinin gerçek olacağını hiç düşünmemişti.

Ohne Gute-Nacht-Kuss werde ich keine süßen Träume haben.

Bir iyi geceler öpücüğü olmadan tatlı rüyalar görmeyeceğim.

Träume ich nur? Bin ich in der Welt von Oz?

Rüya görebilir miyim? Ben Oz ülkesindeyim miyim?

Träume zu haben ist eine Voraussetzung für eine glückliche Zukunft.

Hayallerinin olması, mutlu bir geleceğin bir ön ṣartıdır.

Ich wünsche allen einen schönen Abend und später bunte Träume.

Herkese iyi akşamlar ve daha sonra da renkli rüyalar dilerim.

Ein Leben ohne Träume ist wie ein Garten ohne Blumen.

Hayalsız bir hayat çiçeksiz bir bahçe gibidir.

Ein Traum ist alles Leben und die Träume selbst ein Traum.

Tüm yaşam bir rüyadır ve rüyalar da yalnızca rüya.

Die Zukunft gehört denen, die an die Schönheit ihrer Träume glauben.

Gelecek, rüyalarının güzelliğine inananlara aittir.

Wie ein Kartenhaus fielen Toms Träume und Pläne um ihn herum zusammen.

Tom'un hayal ve planları, kağıttan bir kule gibi yıkıldı.

Noch einmal schlafen und dann ist Ostern. Gute Nacht und süße Träume.

Bir kere daha uyuyacağız ve sonra Paskalya. İyi geceler ve tatlı rüyalar.

Kommt, lasst uns eine Phantasiereise machen ins Land der Träume! Gute Nacht!

Gelin beraber hayalimizde rüyalar diyarına bir yolculuk yapalım! iyi geceler!

Träume, als wenn das Leben ewig währte; lebe, als wenn es heute endete!

Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi hayal et. Bugün ölecekmişsin gibi yaşa.

Um seine Träume zu verwirklichen, muss man auf jeden Fall eins tun: Aufwachen!

Rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle bir şey yapmak gerekir: Uyanmak!

Träume gehen nicht oft in Erfüllung, oder? Wäre es nicht schön, wenn sie’s täten?

Rüyalar genellikle gerçekleşmezler, değil mi? Gerçekleşselerdi iyi olmaz mıydı?

Wenn du aufgeben willst, denke darüber nach, warum du angefangen hast. Träume, glaube, siege!

Eğer pes etmek üzereysen, neden başladığını düşün. Hayal et, inan, başar!

- Ich träume davon, im Ausland zu studieren.
- Mein Traum ist es, im Ausland zu studieren.

Hayalim yurt dışında eğitim almak.

Träume doch nicht herum! Wenn du nicht arbeiten kannst, dann kannst du nicht nach Deutschland gehen.

- Hayal etmeyi bırak! Eğer çalışmazsan, Almanya'ya gidemezsin.
- Hayal kurmayı kes!Çalışmazsan Almanya'ya gidemezsin.