Examples of using "Tastatur" in a sentence and their turkish translations:
Kedim klavyemden hoşlanır.
- Bu org mükemmel.
- Bu klavye kusursuz.
Bir klavyeye ihtiyacım var.
İngilizce klavyem yok.
Benim Türkçe klavyem yok.
Tom klavyesinin üzerine bir fincan kahve döktü.
Neredeyse kahveyi klavyeme döküyordum.
Kahveyi neredeyse klavyeme döküyordum.
Neredeyse kahvemi klavyeye döküyordum.
Arapça yazamam. Arapca bir klavyem yok.
Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın.
Ah? Sen klavyeye bakmadan yazabiliyorsun. Bu harika!
Tom yeni klavyesine alışana kadar epey imla hatası yapıyordu.