Examples of using "Tödliche" in a sentence and their turkish translations:
Öldürmek için ateş etmemiz söylendi.
Hayat ölümcül,cinsel,taşınan bir hastalıktır.
Salonda ölüm sessizliği yayılmaya başladı.
Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.
Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.
Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.