Examples of using "Supermarkt" in a sentence and their turkish translations:
- Süpermarketten istediğin herhangi bir şey var mı?
- Süpermarketten istediğiniz herhangi bir şey var mı?
Mary bir süpermarkette çalışıyor.
Süpermarket açık.
Markete gittim geldim.
O, süpermarkete mi gidiyor?
Seninle süpermarkete kadar yürüyeceğim.
Ne büyük bir süpermarket!
Süper markette idim.
Mary bir süpermarkette çalışıyor.
En yakın süpermarket nerede?
Tom bir süper markette çalışmaktadır.
Büyük bir süpermarketimiz var.
Onlar süpermarkette sebze satın alır.
Annem süpermarkete gitti.
Bu alışveriş merkezinde bir süpermarket var mı?
Bu süpermarket sadece cumartesi günü teslimat yapar.
Tom süpermarkete gitti.
Mary süpermarkete gider.
Tom tesadüfen Mary ile süpermarkette karşılaştı.
Supermarket saat onda açılır.
Bir süpermarkete alışverişe gitti.
Arkadaşım süpermarkette çalışıyor da..
Ben süpermarkette sık sık ona rastlarım.
Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.
Harry yerel bir süpermarkette yarı zamanlı olarak çalışıyor.
Süpermarket birçok part-time çalışanı işe aldı.
Süpermarketten herhangi bir et satın aldın mı?
Kız süpermarkette süt alıyor.
Tom uzun süredir süpermarkete gitmedi.
Kız kardeşim şu anda bir satış elemanı olarak süpermarkette çalışıyor.
O, kasabada bir süpermarket çalıştırır.
Geçen ay yeni süpermarket açıldı.
Tom süpermarketin önünde Mary'yi bekliyor.
Dün gece süpermarkette bir yangın vardı.
Buraya yakın bir süpermarket var mı?
Ben genellikle bu süpermarkette alışveriş yaparım.
İstediğim şey süpermarkette yoktu.
O, her üç günde bir süpermarkete gider.
Cüzdanımı süpermarkette kaybetmiş olmalıyım.
Mahallemizde yeni bir süpermarket açıldı.
Süpermarket pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.
Tom ve Mary'nin ikisi de aynı süpermarkette çalışıyorlar.
Tom geçen gün süpermarkette Mary'ye rastladı.
Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.
Cüzdanımı süpermarkette kaybetmiş olmalıyım.
Marketten yemek aldım.
Tom her zaman Mary'nin çalıştığı süpermarkete gider.
Süpermarkette almam gereken bir şey vardı fakat onu almayı unuttum.
Mahallemde büyük bir süpermarket var.
Haftada kaç defa süpermarkete alışverişe gidersin?
Tom Mary'in markette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.
Evinizin yanında bir süpermarket var mı?
Tom her zaman Mary'nin çalıştığı markete gider.
Hayatım boyunca bir süpermarkette çalışmak istemiyorum.
Mary süpermarkette iken Tom arabasında kaldı.
Süpermarket caddenin diğer tarafında.
Costco'daki bir ordu kışlası için yeterince tuvalet kağıdı alıyoruz.
Bir indirim mağazası ile bir süpermarket arasındaki fark nedir?
Süpermarkette sana bir şey almamı istemediğinden emin misin?
Benim için süpermarkete gitmenizi istiyorum.
Tom, Mary'nin ona süpermarketten biraz diş macunu ve tuvalet kağıdı getirmesini istedi.
Tom biraz süt almak için bir markette durdu.
Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.
Bir süpermarkete yer açmak için eski evler yıkıldı.
Eve giderken süpermarkette durmayı planlamıştım ama kapalıydı.
Tokyo'ya gelmeden önce, Bay Sato memleketinde bir süpermarket çalıştırdı.
Tom, biraz süt almak için eve dönerken süpermarkete uğradı.
Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor.
Bu geceki parti için ihtiyacımız olan her şeyi satın almak için üç kez markete gittim.
Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum.