Examples of using "Stunde warten" in a sentence and their turkish translations:
O beni yarım saat bekletti.
Tom Mary'yi bir saat bekletti.
O, beni yarım saat bekletti.
Bir saatten daha fazla bizi bekletti.
O beni bir saatten daha fazla bekletti.
Sanırım bir yarım saat daha beklememiz gerektiğini düşünüyorum.
Nadiren, belki de hiç, bir saatten fazla beklemek zorunda kalmayacaksınız.
Tom beni 30 dakikadan daha fazla bekletti.
Sanırım otuz dakika daha beklesek iyi olur.