Examples of using "Spion" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir casussun.
- Ben bir casus değilim.
- Ben bir ajan değilim.
- Ben bir köstebek değilim.
Casusu kim öldürdü?
Tom bir casus.
Tom bir ajandı.
Sen casus değilsin, değil mi?
Tom'dan çok iyi bir casus olurdu.
Aramızda bir casus olmalı.
Ben bir casusum.
Adam bir casus olarak tutuklandı.
Tom bir casus olmakla suçlanıyor.
Tom'un casus olduğunu biliyorum.
White bir casus olarak polise ihbar edildi.
O aramızda bir casus olduğuna inanıyor.
Tom'un bir Rus casusu olmasından şüpheleniliyor.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
Şirkette içmeyen birisi ya bir hırsızdır ya da bir casus.