Examples of using "Spürte" in a sentence and their turkish translations:
Tom tehlike hissetti.
Ben depremi hissettim.
İşte acıyı o an hissettim...
Yerin sallandığını hissettim.
Motor çalışırken hissettim.
Bacağına uzun bir şeyin tırmandığını hissetti.
Ayağıma bir şey dokunduğunu hissettim.
Kolunu omuzunda hissetti.
Tom omuzunda Mary'nin elini hissetti.
Bir şeyin bacağından yukarı çıktığını hissetti.
Binadaki herkes depremi hissetti.
Bunu an be an hissedebiliyordum.
Sırtımda bir şeyin süründüğünü hissettim.
İkimiz arasında büyüyen bir gerginlik hissettim.
Mary bir şeyin son derece yanlış olduğunu fark etti.
Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.
Cildi üzerinde güneşin sıcaklığını hissetti.
Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.
Telefonumun cebimde titrediğini hissettim.
Tom ceketinin iç cebinde cep telefonun titrediğini hissetti.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- Görevli polis memuru, ardından gelen yaşlı bir adamı algıladı.
O, evinin sarsıldığını hisseder etmez bahçeye koştu.
Kolumda sürünen bir şey hissettim.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
Tom ayağını dereye koyduğunda ayağını ısıran bir şey hissetti.
Tom arkasında biri olduğunu hissetti ve onun kim olduğunu görmek için döndü.