Examples of using "Spüle" in a sentence and their turkish translations:
lavabonun taştığını,
Bulaşıkları yıkıyorum.
Lavaboda kirli bulaşıklar var.
Bu lavabo paslanmaz çelikten yapılır.
Tom tavayı lavaboya koydu.
İstersen, senin için lavabonu tamir edeceğim.
Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Tom'un oda arkadaşı kirli bulaşıkları sık sık lavaboya bırakır.
Mutfak lavabosu kirli bulaşıklarla doluydu.
O her zaman bulaşıkları lavaboda bırakır.
Tom bazı kirli bulaşıkları lavaboya bıraktı.
Mutfak lavabosunun yanında yarısı yenmiş bir elma vardı.
Lavabomuzu tamir edebilir misin?
Tom bir hafta içinde bulaşıkları yıkamadı, bu yüzden lavabo kirli tabaklarla doluydu.