Examples of using "Gelegt" in a sentence and their turkish translations:
Tavuk bir yumurta yumurtladı.
Fırtına hafifledi.
Mide ağrıları geçti.
Tom kelepçeli.
Çıtayı yükseltmenin zamanı geldi.
Kaçta uyuyabildin?
Kitabımı nereye koydun?
Onlar Tom'u kelepçeledi.
biz o jantlara boncuklar dizerdik
aynı zamanda alt kısma kuartz döşenmiş
Bizim tavuklar dün çok yumurta verdi.
- Fırtına sakinleşti gibi görünüyor.
- Görünüşe göre fırtına dindi.
Diş hekimi geçici dolgu yerleştirdi.
Tavuk bu sabah bir yumurta yumurtladı.
Dün tavuklarımız bir sürü yumurta yumurtladı.
Benim tavuklar geçen yıl daha az yumurtladı.
Tom bıçağı masaya koydu.
Kitabı hangi sandalyenin üstüne koydun?
Tom bir kenara bir sürü para koydu.
Ben onu çekmeceye koydum.
Ben kitabı oturma odasındaki masanın üstüne koydum.
Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
O tavuk son zamanlarda hiç yumurtlamadı.
Yolcu koltuğunda bıraktığım çanta kaybolmuş!
Anahtarını nereye koyduğunu hatırlamıyor.
Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
Tom bana araba anahtarlarımı nereye koyduğunu söylemeyi reddetti.
15 yumurtasını bırakır bırakmaz başladığı yere dönmek zorunda.
Odaya gitti ve yatağa yattı.
Tom Mary'ye kendi kamerasını nereye koyduğunu sorması gerekiyor.
Tom'un evini yakıp kül eden yangını kimin başlattığını bulmak zorundayız.
İstediğin evrakları masana koydum.
yedi tane kiremidi üst üste dizerdik sonra top yuvarlayıp yıkmaya çalışırdık
O problem şimdilik rafa kaldırıldı.
Rüzgar sakinleşti.
Tom tavayı lavaboya koydu.
Charlemagne'ın hem Almanya hem de Fransa'nın tohumlarını attığı söylenir.
Tom'un yoluna pek çok engeller kondu.
Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.
Tom ailesini öldüren yangını onun başlattığını öğrendiği için Mary'yi öldürdü.
Tom zaten yatmaya gitti.
Gözlüğümü nereye koydum?