Examples of using "Stahl" in a sentence and their turkish translations:
Tom saatimi çaldı.
Tom Mary'den biraz para çaldı.
Tom parayı çaldı.
Tom yüzüğü çaldı.
O, dün arabasını çaldırdı.
Birisi onun parasını çaldı.
Tom'un çelik gibi sinirleri olmalı.
Bu lavabo paslanmaz çelikten yapılır.
Dün gece saatim çalındı.
Tom ne çaldı?
Çoğu mutfak lavabosu paslanmaz çelikten imal edilmiştir.
Tavşan bahçeden bir havuç çaldı.
Çelik hakkında önemli bir kalite onun gücüdür.
Çelik sivil inşaatta yaygın olarak kullanılan bir malzeme.
Leyla, bankadan çok para çaldı.
O parayı çaldı.
Tom, Mary'nin kasadan para çaldığını gördü.
Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.
Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.
O benim kalbimi çaldı.
Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.
O sessizce odadan dışarı süzüldü.
Tom evimden bir şey çaldı.
Elmayı kim çaldı?
Tom komşunun ağacından elma çalarken görüldü.
böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir
Mary'nin el çantasını çaldığını gördüğüm adam bu.
Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.
Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
Tom Mary'den çok para çaldı.
Senin annenin kolyesini çalanın Tom olduğuna dair hangi kanıtın var?
Tom babasının arabasını çaldı.
O, Tom'un dikkatini dağıtırken onun erkek arkadaşı onun cüzdanını çaldı.
O benim saatimi çaldı.
Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,