Examples of using "Geschirr" in a sentence and their turkish translations:
Tom bulaşıkları duruluyor.
Bulaşıkları yıkamak zorundayım.
Bulaşıkları yıkadım.
Genellikle bulaşıkları yıkarım.
- Bulaşıkları kim yıkıyor?
- Bulaşığı kim yıkayacak?
O, bulaşıkları yıkamadı.
Tom bulaşıkları bulaşık suyuna koydu.
Bulaşıkları zaten yıkadım.
Tabaklar Tayvan'da üretildi.
Tom bulaşıkları sabun ile yıkayıp temizlemeye başladı.
Lavaboda kirli bulaşıklar var.
Tom bulaşık yıkamayacak.
Lütfen bulaşıklarınızı mutfağa taşıyın.
Babam sık sık bulaşıkları yıkar.
Ona bulaşıkları yıkattım.
Bulaşıkları yıkadı ve onları kuruladı.
Ceza olarak bulaşık yıkayacaksın.
Tabakları dolaptaki yerine koyar mısın?
Tom kirli tabakları mutfağa taşıdı.
Onun işi bulaşıkları yıkamaktır.
- Bulaşıkları yıkamak için benim sıram.
- Bulaşıkları yıkama sırası bende.
Tom hâlâ bulaşıkları yıkamadı.
Bulaşıkları ben yıkamıştım.
Bugün üç kez bir lavabo dolusu bulaşık yıkadım.
Tom'un oda arkadaşı kirli bulaşıkları sık sık lavaboya bırakır.
O, bulaşıkları yıkamayı umursamadı.
O her zaman bulaşıkları lavaboda bırakır.
Tom'un mutfakta bulaşıkları yıkadığını duyabiliyorum.
Tom bazı kirli bulaşıkları lavaboya bıraktı.
Bulaşıkları az önce yıkadım.
O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.
Keiko ustalıkla bulaşıkları toplar ve onları lavaboya götürür.
Tom hâlâ mutfakta bulaşıkları yıkıyor.
Tabak çanak yemek pişirirken ya da yerken kullandığımız eşyalardır.
Yemeği sen pişirdiğin için bulaşıkları ben yıkayacağım.
En son ne zaman bulaşık yıkadın?
Yemeği sen pişirdiğin için, bulaşıkları ben yıkayacağım.
- Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Bu bulaşıkları yıkamama yardım edebilir misin?