Examples of using "Solch" in a sentence and their turkish translations:
- Sen çok yalancısın.
- Seni gidi yalancı.
O tam bir ikiyüzlü.
böyle bir virüsün çıkması mı gerekiyordu?
Tom'un annesi böylesine bir dedikoducu.
Böyle aptalca bir şeyi kim yapardı?
Tom çok hoş bir insan.
O kadar çocuksu bir plan başarısız olmaya mahkûmdur.
Sen böyle iyi arkadaşlara sahip olduğun için şanslısın.
Lütfen beni bu tür kötü adamlardan koru.
Tom o riski neden alacaktı?
Böyle bir semtte yaşayamam.
Böyle çocukça bir soru asla sormazdım.
Tom bunu yapmak için çok akıllı.
Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.
Çok tembel olmayın.
Böylesine zor bir kelimeyi nerede öğrendin.
Hiç böyle garip bir alışkanlık duydunuz mu?
Kışın böyle yüksek bir dağa tırmanmamalısın.
Hangi akla hizmet ona böyle bir isim verdin?
Muhtemelen bu endişelenmenize neden olacak
Bob öyle hoş birisidir ki herkes ondan hoşlanır.
Öylesine haksız bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Böyle acele etmeyin.
O tam bir ikiyüzlü.
O bize öylesine komik bir hikaye anlattı ki biz hepimiz güldük.
Böyle göze batan bir hataya nasıl göz yummayı başardınız?
Tom gerçekten böyle korkunç şeyler söylemiş olabilir mi?
Çok yalancısın!
Öylesine güzel bir gündü ki birçok çocuk parkta oynuyordu.
Tatoeba'ya gerçekten böyle bir cümle koymanın uygun olduğunu mu düşünüyorsun?
Böylesine büyük bir aileye bakmak zorunda olacağımı asla düşünmemiştim.
Kışın öyle yüksek bir dağa tırmanmasaydın iyi olurdu.
Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.
O kadar iyi bir kitap ki onu üç kez okudum.
Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.
Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.
Keşke böyle bir aptal olmasam.
Annem böyle yaygın insanlarla ilişkili olduğunu bilseydi ne derdi!
Bu tür bir davranış için hiçbir gerekçe yoktur.
Bu metotla eline hiçbir şey geçmeyecek.
Hiç böylesine güzel bir film gördün mü?
Tom böylesine güzel bir yemek için ödeyecek yeterince parası olup olmadığı hakkında endişeli.
Böyle süslü bir evde yaşayabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
Tom daha önce hiç Mary kadar güzel bir kız görmemişti.
- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.