Translation of "Lügner" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Lügner" in a sentence and their turkish translations:

Lügner!

Yalancı!

- Er ist ein Lügner.
- Er ist ein Lügner!

O bir yalancı.

- Du bist ein Lügner.
- Sie sind ein Lügner.

Sen bir yalancısın.

- Alle Anwälte sind Lügner.
- Anwälte sind alles Lügner.

Avukatların hepsi yalancıdır.

Tom hasst Lügner.

Tom yalancılardan nefret eder.

- Du bist ein dreckiger Lügner!
- Sie sind ein dreckiger Lügner!

Sen pis bir yalancısın.

Sie verachteten den Lügner.

Onlar yalancıyı horladılar.

Alle Anwälte sind Lügner.

Bütün avukatlar yalancıdır.

Er ist kein Lügner.

O bir yalancı değil.

Du bist ein Lügner.

Sen bir yalancısın.

Tom ist kein Lügner.

Tom bir yalancı değil.

Ich mag keine Lügner.

Ben yalancılardan hoşlanmam.

Ich bin ein Lügner.

Ben bir yalancıyım.

- Warum bezeichnest du ihn als Lügner?
- Warum bezeichnen Sie ihn als Lügner?
- Warum bezeichnet ihr ihn als Lügner?

Neden onun yalancı olduğunu söylüyorsun?

- Er ist nur ein Lügner.
- Er ist nichts weiter als ein Lügner.
- Er ist schlicht und einfach ein Lügner.

O yalancıdan başka bir şey değil.

- Donald Trump ist ein krankhafter Lügner.
- Donald Trump ist ein pathologischer Lügner.

- Donald Trump iflah olmaz bir yalancı.
- Donald Trump patolojik bir yalancıdır.

Tom ist ein notorischer Lügner.

Tom iflah olmaz bir yalancı.

Er ist nur ein Lügner.

O bir yalancı.

Er ist ein schlechter Lügner.

O kötü bir yalancıdır.

Er ist ein guter Lügner.

O iyi bir yalancıdır.

Du bist ein guter Lügner.

Sen iyi bir yalancısın.

Er ist ein dreckiger Lügner.

O pis bir yalancı.

Tom ist ein krankhafter Lügner.

- Tom hastalık düzeyinde bir yalancıdır.
- Tom iflah olmaz bir yalancı.

Tom ist kein guter Lügner.

Tom iyi bir yalancı değil.

Ich bin kein guter Lügner.

İyi bir yalancı değilimdir.

Tom ist ein schlechter Lügner.

Tom kötü bir yalancıdır.

Du bist ein hervorragender Lügner.

Harika bir yalancısın.

Ich kann Lügner nicht leiden.

Yalancılardan nefret ederim.

Sie nannte ihn einen Lügner.

Ona bir yalancı dedi.

Sie brandmarkten ihn als Lügner.

Onlar onu bir yabancı olarak damgaladılar.

Sami ist ein krankhafter Lügner.

Sami patolojik bir yalancıdır.

- Sagst du, dass Tom ein Lügner ist?
- Sagen Sie, dass Tom ein Lügner ist?

Tom yalancı olduğunu mu söylüyorsun?

Lügner müssen ein gutes Gedächtnis haben.

Yalancılar iyi bir hafızaya sahip olmalıdırlar.

Du bist ein ganz schöner Lügner.

Sen tam bir yalancısın.

Er ist ein Lügner und Betrüger.

O bir dolandırıcı ve bir yalancı.

Ich halte Tom für einen Lügner.

Sanırım Tom bir yalancı.

Du bist ein ziemlich schlechter Lügner.

Gerçekten de kötü bir yalancısın.

Jeder wird mich einen Lügner nennen.

Herkes bana yalancı diyecek.

Meros ist ganz bestimmt kein Lügner.

Meros kesinlikle bir yalancı değildir.

Du bist ein sehr guter Lügner.

Sen çok iyi bir yalancısın.

- Das beweist nur, dass du ein Lügner bist.
- Das beweist nur, dass Sie ein Lügner sind.

O sadece senin bir yalancı olduğunu kanıtlamak için gidiyor.

Jeder, der das behauptet, ist ein Lügner.

Öyle söyleyen yalancıdır.

Sie log und ich mag keine Lügner.

Yalan söyledi ve yalancıları sevmem.

Er bezichtigte mich, ein Lügner zu sein.

O, beni bir yalancı olmakla suçladı.

Tom hat dich gerade einen Lügner genannt.

Tom az önce sana yalancı dedi.

Du bist kein besonders guter Lügner, Tom.

Çok iyi bir yalancı değilsin, Tom.

Tom bezichtigte mich, ein Lügner zu sein.

Tom beni yalancı olmakla suçladı.

Nur unter uns gesagt, er ist ein Lügner.

Aramızda kalsın, o bir yalancı.

- Ich bin kein Lügner.
- Ich bin keine Lügnerin.

Ben yalancı değilim.

Wer immer dir das sagte, ist ein Lügner.

Bunu sana kim söylediyse yalancıdır.

Glaube ihm niemals, denn er ist ein Lügner.

- Asla ona inanma, o bir yalancı.
- Asla ona inanmayın, o bir yalancı.

- Du bist ein schlechter Lügner.
- Du bist eine schlechte Lügnerin.
- Sie sind ein schlechter Lügner.
- Sie sind eine schlechte Lügnerin.

Sen kötü bir yalancısın.

Er hat mich mehr oder weniger einen Lügner genannt.

O bana bir yalancı demekten geri kalmadı.

Entweder irrt sich Tom, oder er ist ein Lügner.

Tom ya yanılıyor ya da o bir yalancı.

Er ging so weit, mich einen Lügner zu nennen.

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.

„Tom ist ein Lügner.“ – „Das kann man wohl sagen!“

"Tom bir yalancıdır." - "Olabilir!"

- Du bist solch ein Lügner!
- Du bist solch eine Lügnerin!

- Sen çok yalancısın.
- Seni gidi yalancı.

Es zeigte sich, dass er nichts anderes war als ein Lügner.

Onun yalancıdan başka bir şey olmadığı ortaya çıktı.

- Du bist so ein Lügner!
- Du bist so ein Lügenbold!
- Du bist solch ein Lügner!
- Du bist solch eine Lügnerin!
- Du bist ein richtiger Lügenhals!

Çok yalancısın!

"Haben Sie meine Katze gesehen?" "Nein." "Sie Lügner, Sie kauen ja noch!"

"Kedimi gördün mü?" "Hayır." "Yalancı, hâlâ çiğniyorsun!"

Er sagte mir, er sei ein Lügner, doch ich glaube ihm nicht.

Bana onun bir yalancı olduğunu söyledi, ama ben ona inanmıyorum.

- Ich glaube, du bist ein Lügner.
- Ich glaube, du bist eine Lügnerin.

Bir yalancı olduğunu düşünüyorum.

- Du sagtest, dass ich ein Lügner sei.
- Du sagtest, dass ich eine Lügnerin sei.

Benim bir yalancı olduğumu söyledin.

- Bezichtigst du mich, ein Lügner zu sein?
- Bezichtigen Sie mich, eine Lügnerin zu sein?

Beni bir yalancı olmakla mı suçluyorsun?

- Sie beschuldigte mich, ein Lügner zu sein.
- Sie beschuldigte mich, eine Lügnerin zu sein.

Beni bir yalancı olmakla suçladı.

Kein Mensch verfügt über ein ausreichend gutes Gedächtnis, um ein erfolgreicher Lügner zu sein.

Hiç kimse, başarılı bir yalancı olmak için yeterli hafızaya sahip değildir.

- Willst du sagen, dass ich ein Lügner bin?
- Wollen Sie sagen, dass ich eine Lügnerin bin?

Yalancı olduğumu mu söylüyorsun?

- Es tut mir leid, dass ich dich als Lügner bezeichnet habe.
- Es tut mir leid, dass ich dich als Lügnerin bezeichnet habe.
- Es tut mir leid, dass ich Sie als Lügner bezeichnet habe.
- Es tut mir leid, dass ich Sie als Lügnerin bezeichnet habe.

Sana yalancı dediğim için üzgünüm.