Translation of "Schrieb" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Schrieb" in a sentence and their turkish translations:

Tom schrieb.

Tom yazıyordu.

Tom schrieb Geschichten.

Tom hikayeler yazdı.

Tom schrieb weiter.

Tom yazmaya devam etti.

Wer schrieb Tom?

Tom'a kim yazdı?

Worüber schrieb Sokrates?

Sokrates ne hakkında yazdı?

Was sie schrieb war:

Yazdığı şey şuydu...

schrieb er mir wieder.

bana tekrar mesaj gönderdi.

Er schrieb mir gestern.

O dün bana yazdı.

Tom schrieb den Bericht.

- Tom rapor yazdı.
- Tom raporu hazırladı.

Sie schrieb das Wort.

- Sözcüğü yazdı.
- Kelimeyi yazdı.

Er schrieb einen Brief.

O bir mektup yazdı.

Wer schrieb dieses Gedicht?

Bu şiiri kim yazdı?

Gestern schrieb ich Ellen.

Dün Ellen'e yazdım.

Tom schrieb viele Geschichten.

Tom bir sürü hikaye yazdı.

Er schrieb mir Liebesbriefe.

O bana aşk mektupları yazdı.

Tom schrieb Maria Liebesbriefe.

Tom, Mary'ye aşk mektupları yazdı.

Sie schrieb einen Brief.

O bir mektup yazdı.

Tom schrieb diesen Brief.

Bu mektubu Tom yazdı.

Tom schrieb gerne Geschichten.

Tom hikayeler yazmayı seviyordu.

Tom schrieb eine Einkaufsliste.

Tom alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Tom schrieb an Mary.

Tom, Mary'ye yazdı.

Tom schrieb Maria an.

Tom, Mary'ye mesaj attı.

Emilie schrieb einen Brief.

Emily bir mektup yazdı.

Tom schrieb einem Freund.

Tom bir arkadaşına yazdı.

Wer schrieb diesen Brief?

Bu mektubu kim yazdı?

Tom schrieb seinen Eltern.

- Tom ailesine yazdı.
- Tom anne ve babasına yazdı.

Ich schrieb das Buch.

O kitabı yazdım.

Tom schrieb ein Haiku.

Tom bir haiku yazdı.

Maria schrieb eine Kurzgeschichte.

Mary kısa bir hikaye yazdı.

Tom schrieb in Versalien.

Tom hepsini büyük harfle yazdı.

- Warst du es, der das schrieb?
- Warst du es, die das schrieb?

Bunu yazan kişi sen miydin?

In ihrer Autobiografie schrieb Malala:

Malala, otobiyografisinde şöyle yazıyor:

schrieb ich Vicky eine Entschuldigung.

Vicky'ye bir özür mektubu yazdım.

Der Dichter schrieb viele Gedichte.

Şair birçok şiir yazdı.

Tom schrieb seinen Bericht um.

Tom raporunu yeniden yazdı.

Warum schrieb ich jenen Brief?

Neden o mektubu yazıyordum?

Wann schrieb ich diesen Artikel?

Bu makaleyi ne zaman yazdım?

Er schrieb mir aus Japan.

O bana Japonya'dan yazdı.

Tom schrieb nicht so oft.

Tom çok sık yazmadı.

Sie schrieb einen Satz ab.

Bir cümle kopyaladı.

Tom schrieb Maria einen Liebesbrief.

Tom Mary'ye bir aşk mektubu yazdı.

Ich schrieb ihre Telefonnummer auf.

Onun telefon numarasını not ettim.

Er schrieb mir einen Brief.

Bana bir mektup yazdı.

Ich schrieb ihr letzten Monat.

O, ona geçen ay yazdı.

Tom schrieb Maria einen Brief.

Tom Mary'ye bir mektup yazdı.

Er schrieb es in Eile.

O bunu telaşla yazdı.

Er schrieb mir vier Briefe.

Bana dört mektup yazdı.

Sie schrieb mir vier Briefe.

O bana dört tane mektup yazdı.

Tom schrieb Mary nie zurück.

Tom asla Mary'ye cevap yazmadı.

Sie schrieb einen autobiographischen Roman.

O, otobiyografik bir roman yazdı.

Gestern schrieb er einen Brief.

Dün bir mektup yazdı.

Ich schrieb also diese Liste

Bu listeyi yazıyorum

Ich schrieb einen englischsprachigen Brief.

İngilizce dilinde bir mektup yazdım.

Er schrieb alle Details auf.

O tüm ayrıntıları yazdı.

Tom schrieb mir sogar Gedichte.

Tom bana şiirler bile yazdı.

- Er schrieb seinen Eltern.
- Er hat seinen Eltern geschrieben.
- Er schrieb an seine Eltern.

O, ebeveynlerine yazdı.

Ich schrieb ein Buch über Hass.

Nefret hakkında bir kitap yazdım.

Ich schrieb keine einzige schlechte Note.

Tek bir not düşürmedim.

Dann schrieb er an Lannes 'Frau:

Sonra Lannes'ın karısına şunları yazdı:

Sie schrieb weiter Geschichten über Tiere.

O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.

Sie schrieb ein Buch über Tiere.

O, hayvanlar hakkında bir kitap yazdı.

Er schrieb sich die Telefonnummer auf.

Telefon numarasını not etti.

Sie schrieb etwas in ihr Notizbuch.

Defterine bir şey yazdı.

Sie schrieb mir einen langen Brief.

- O, bana uzun bir mektup yazdı.
- Bana uzun bir mektup yazdı.

Ich schrieb ihm einen langen Brief.

Ona uzun bir mektup yazdım.

Warum schrieb ich all jene Briefe?

Bütün o mektupları neden yazdım?

Er schrieb ein Buch in China.

O, Çin'de bir kitap yazdı.

Ich schrieb einen Brief in Französisch.

Fransızca bir mektup yazdım.

Er schrieb ihr einen langen Liebesbrief.

Ona uzun bir aşk mektubu yazdı.

Tom schrieb auf, was Mary sagte.

Tom, Mary'in söylediklerini yazdı.

Das ist alles, was sie schrieb.

- Hepsi bu.
- Buraya kadarmış.

Er schrieb diesen Roman mit Zwanzig.

O, bu romanı yirmi yaşında yazdı.

Tom schrieb etwas in sein Notizbuch.

Tom defterine bir şey not etti.

Er schrieb viele Bücher über China.

Çin hakkında çok sayıda kitap yazdı.

Ich schrieb viele Sätze in Esperanto.

Ben birçok Esperanto cümle yazdım.

Als Jugendlicher schrieb Tom gerne Gedichte.

Tom, ergenlik çağındayken şiir yazmayı seviyordu.

Tom schrieb Mary gestern einen Brief.

Tom dün Mary'ye bir mektup yazdı.

Tom schrieb seinen Namen ins Gästebuch.

Tom konuk defterini imzaladı.

Ich schrieb Tom eine lange Netznachricht.

Tom'a uzunca bir e-posta yazdım.

- Ich schrieb ihm und frage ihn, warum.
- Ich schrieb ihm und fragte nach dem Grund.

Sebebini sormak için ona yazdım.

Fred schrieb seiner Mutter einen langen Brief.

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.

- Wer schrieb Hamlet?
- Wer hat Hamlet geschrieben?

Hamlet'i kim yazdı?

Sie schrieb ihren Erfolg glücklichen Umständen zu.

Başarısını iyi şansa bağladı.

Er schrieb sein Versagen seinem Pech zu.

Başarısızlığını kötü şansa dayandırdı.

Ich schrieb ihr jeden Tag einen Brief.

Her gün ona bir mektup yazdım.

Tom schrieb einen Satz über den Tod.

Tom ölümle ilgili bir cümle yazdı.

Tom schrieb einen Brief an den Weihnachtsmann.

Tom, Santa'ya bir mektup yazdı.

Während meiner Gymnasialzeit schrieb ich ein Tagebuch.

Lisedeyken günlük tutardım.

Ich schrieb gestern viel in mein Tagebuch.

Dün günlüğüme çok şey yazdım.