Examples of using "Schrauben" in a sentence and their turkish translations:
Bu civatayı sıkmak zorundayım.
Sen o vidaları sıkmak zorundasın.
- Onun bir tahtası eksik.
- Onun aklından zoru var.
İç kapak, bir anahtarla manuel olarak sökülmesi gereken 6 büyük cıvata ile yerine sabitlendi
Cıvatalar zamanında çıkarılabilse bile, kapak içeriye doğru açıldı ve böylece