Translation of "Locker" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Locker" in a sentence and their turkish translations:

Mach dich locker!

- Rahatla.
- Gevşe.

Diese Schraube ist locker.

Bu vida gevşek.

Dieser Zahn ist locker.

Bu diş gevşek.

Dieser Knopf ist locker.

Bu düğme, gevşek.

Werd mal locker, Tom.

Gevşe, Tom.

Tom ist locker, nicht wahr?

Tom uyumlu, değil mi?

Er hat eine Schraube locker.

O adam tamamen deli!

Sie hat ’ne Schraube locker.

- Onun bir tahtası eksik.
- Onun aklından zoru var.
- Onun bir vidası gevşek.

Dieses Hemd sitzt etwas locker.

Bu gömlek biraz bol.

Tom trägt gerne locker sitzende Kleidung.

Tom bol giysiler giymeyi seviyor.

- Tom ist unbekümmert.
- Tom ist locker.

Tom uysal.

Er hat ein paar Schrauben locker.

- Onun bir tahtası eksik.
- Onun aklından zoru var.

Etwas locker, aber ich konnte keinen größeren Stein finden.

ama halatı bağlamak için bulabildiğim en büyük kaya bu.

Das ist ein bisschen zu locker um meine Taille.

Bu bana biraz bol geliyor.

Man sagt, dass bei dem eine Schraube locker ist.

Onlar onun aklından zoru olduğunu söylüyorlar.

Meine Hose sitzt sehr locker, weil ich sehr abgenommen habe.

Pantolonum çok bol, çünkü çok kilo verdim.

Sarahs junge Freunde begannen sich zu fürchten. Nur sie blieb locker und beruhigte ihre Freunde.

Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.