Examples of using "Schock" in a sentence and their turkish translations:
Ben şoku atlattım.
Tom şokta.
Tahmin tam bir şoktu.
Öylesine bir şoktu.
O şok nedeniyle hayatını kaybetti.
Betty şoku atlattı.
Hâlâ şoktayım.
Tom hâlâ şokta.
Bu senin için bir şok olmalı.
O benim için büyük bir şoktu.
O, şoktan çıktı.
Bir şok için kendini hazırla, Tom.
Şoktan çıktın mı?
Er ya da geç şoku atlatacak.
Polen, solunduğunda anaflaktik şoka neden olabilir.
Çok geçmeden şoku atlatacaktır.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
Tom için, kovulmak beklenmeyen bir şoktu.
"Belkemiği şoku" dedikleri şeyden sonra
Tom şok olmuş gibi görünüyordu.
Kızlar, babalarının ölümünün yarattığı şoku atlattılar.
Çoğumuz yabancı bir ülkede kültür şoku yaşarız.
Bu şoktan sonra, dengesini bulması için uzun zaman gerekti.