Examples of using "Sars" in a sentence and their turkish translations:
SARS'ta olandan çok daha fazla enfekte olmuş insan var.
"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"
Son 14 gün içinde COVID-19 testi pozitif çıkan birileriyle yakın temasa girdiniz mi?