Examples of using "Rose" in a sentence and their turkish translations:
Ben gülü görüyorum.
Bu gül güzel.
Bir gül güzel kokar.
Gül pembedir.
Bir gül görüyor musun?
Tom Mary için bir gül aldı.
Bir sarı gül var.
Bu sarı bir gül.
Bu gül çok güzel.
Her gülün dikeni vardır.
Gül, bu ülkenin milli çiçeğidir.
Onun elinde bir gülü vardı.
Vazoda kırmızı bir gül var.
Ne kadar da güzel bir gül bu.
Şair, kıza bir gül verdi.
Bahçede hiç gül yoktu.
Bu nedir? Bu bir gül.
Gül, dünyanın tüm dillerini konuşur.
- Dikensiz bir gül yoktur.
- Her gülün dikenleri vardır.
En güzel gül bile bir gün solacak.
Tom bir gül aldı ve onu Mary'ye verdi.
Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
Kız bana bir kırmızı ve bir beyaz gül getirdi.
Gülün sadece ona dokunmak isteyenler için dikenleri vardır.
Gül yaprakları çok yumuşak.
Bir gülün bir parça ekmekten daha önemli olduğu zamanlar vardır.
"Tom Mary'ye doğum günü için bir kutu çikolata ve uzun saplı bir gül verdi" " O gerçekten hoş."